3. Hukuk Dairesi 2014/4150 E. , 2014/9735 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/4-2013/611
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraf vekillerince istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı asil A.. Z.. ile vekili Av. C.. B.. geldi. Davacılardan İ.. M.. vekili Av. M.. Z.. geldi. Diğer davacı gelmedi. Gelen asil ve vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, davalının valilik ya da bakanlık oluru olmadan fazla döner sermaye ek ödemesi aldığını beyan ederek, fazla ödenen 41.177 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 41.177 TL asıl alacak ve 15.357 TL işlemiş faiz olmak üzere davalıdın tahsiline ve asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, verilen bu karar Dairemizin 02.07.2012 tarih 2012/12708 E.- 16484 K. sayılı kararı ve "Ancak, sebepsiz zenginleşme nedeniyle temerrüt faizi yürümesi için, borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. O halde, somut olayda, davalı için keşide olunan bir ihtarname bulunup bulunmadığı araştırılmalı, Borçlar Kanununun 101.maddesi anlamında davalının temerrüdü yoksa dava tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle faiz yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile bozularak mahalline iade edilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulması neticesinde yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabululü ile, 41.177 TL asıl alacak ve 133,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.310 TL alacağın davalıdan tahsiline ve asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, reddedilen kısım için ise, davalı lehine ve davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş, verilen bu karar her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, HMK’nun 26.maddesi (HUMK m. 74) gereğince, “Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.”
Davada; davacı 41.177 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ise, davacının talebi olmadığı halde, temerrüt tarihinden itibaren faiz hesabı yapıp, bu faiz alacağını asıl alacağa dahil ederek, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve sonucu olarak ta davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmetmiştir.
Oysa ki; asıl alacak tutarı ve talep edilen miktar 41.177 TL olup, bu miktar üzerinden mahkemece davanın kabulüne karar verildiğinden dolayı, davacının bu konuda bir talebinin bulunmaması nedeni ile, ayrı bir faiz hesabı yapılmayıp, temerrüt tarihi olan 01.05.2009 tarihinden itibaren fasıl alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline şeklinde hüküm kurulup, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmemesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekillerle temsil edilen taraflar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100"er TL vekalet ücretinin taraflardan alınıp taraflara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.