11. Hukuk Dairesi 2015/8965 E. , 2016/2536 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada..... Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 23/10/2013 gün ve 2013/209-2013/330 sayılı kararı bozan Daire"nin 12/02/2015 gün ve 2014/6845-2015/1773 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, davalının market olarak faaliyet gösterdiği işyerinin müvekkiline demirbaşı ile birlikte devri için anlaştıklarını, aralarında işyeri devir sözleşmesi akdettiklerini, buna göre; davalının marketi demirbaşı ile birlikte 100.000 TL bedelle müvekkiline devir edilmesi, marketin ön ve yan tarafına yapılacak çıkmaların yapım masrafının müvekkiline, bu çıkmalara dair gerekli izinlerin ise davalıya ait olduğu, devir bedelinin 5.000 TL’si devir sözleşmesi tanzim anında, 20.000 TL’si belediyeden alınacak izni için 25.000 TL’si belediyeden alınacak izinler sonrası, 50.000 TL’si ise resmi açılıştan sonra 15 günlük çek ile ödeneceği hususlarında anlaşma sağlandığını, müvekkilinin, davalı ile yaptığı işbu işyeri devir sözleşmesi çerçevesinde; Sözleşmenin tanzimi sırasında 5.000 TL, çıkmalara dair izin müracaatı için 20.000 TL, aslında sözleşmeye göre belediyeden izin alındıktan sonra ödemesi gereken 25.000 TL’yi iyi niyetli olarak muhataba nakden peyder pey makbuz karşılığı ödediğini, bu ödemelerden sonra söz konusu taşınmaza ciddi maddi harcamalar yapılarak çıkmalar yapılmış bir şekilde 01.01.2011 tarihli kira sözleşmesi ile aylık KDV hariç 11.000 TL bedelle 10 yıllığına kiralandığını, davalının, işyeri devir sözleşmesi ile üstlendiği çıkmalara dair belediye nezdinde alacağı izin belgeleri yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili şirket yetkilileri ile davalı şirket yetkililerinin müteaddit defa bir araya gelmelerine karşın söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmesini hiçbir şekilde sağlayamadıklarını, Kadıköy Belediyesi nezdinde yapılan araştırmada söz konusu çıkmalara dair izin belgesi için herhangi bir müracaatın yapılmadığını, müracaat edilse de mevcut ve onaylı projeler kapsamında bunun mümkün olmayacağının anlaşıldığını ileri sürerek davalının İşyeri Devir Sözleşme ile üstlendiği ve yerine getirme konusunda temerrüde düştüğü marketin ön ve yan tarafına yapılacak çıkmalara ilişkin gerekli izinlerin alınması yükümlülüğün aynen ifasına, davalının sorumluğunu yerine getirmemesi yada yasal mevzuatın buna müsaade etmemesi halinde sözleşmenin feshi ile davalının müvekkiline sözleşme ile sağladığı güvence doğrultusunda şu aşamaya kadar müvekkili tarafından yapılan iş ve işlemler nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline kararı verilmesi talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile 195.623,98 TL maddi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, demirbaşlara ilişkin ödenecek ücretin miktarı ve ödeme planına ilişkin hükümlerin sözleşmede düzenlendiğini, davalı-karşı davacı şirketin ticari faaliyetlerine, mal alım ve satımlarına resmi bir şekilde 04.02.2011 tarihinde başlandığını, bu sebeple resmi açılış konusunda artık ortada kesin bir tarih olduğu için borç, sözleşmede belirlenen vade gereği resmi açılıştan 15 gün sonrasına çek verilmesinin yani 19.02.2011 tarihinde muaccel hale geldiğini, fakat buna karşın, sözleşme ile davacı-karşı davalı...."ye yüklenmiş 50.000 TL ödeme borcunun kendilerine hiçbir şekilde ifa edilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile 50.000 TL’lik alacaklarının muacceliyet tarihinden dava sonuna kadar işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar, davalı-karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Taraf vekilleri, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen taraflardan ayrı ayrı alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 08/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.