19. Hukuk Dairesi 2015/9077 E. , 2015/11015 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/05/2014
NUMARASI : 2013/777-2014/388
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında taşınmaz ön-alım satım sözleşmesi imzalandığını, taşınmazın davacıya 225.000-TL" ye satılması konusunda anlaştıklarını, müvekkili tarafından davalıya bedelin bir kısmının ödendiğini, sözleşmeye göre satış bedelinden kalan 30.000-TL" nin iskanın alındığı tarihte ödeneceğini, bunun için 30/04/2013 tarihli 30.000-TL tutarlı senedin düzenlendiğini, davalının taşınmazın iskanını alamadığını, bunun üzerine tarafların senedi yenileyerek, dava konusu 15/06/2013 vadeli senedi düzenlediklerini, senedin arka yüzüne sözleşmeye istinaden verildiğinin şerh düşüldüğünü, bankadan senedin davalının ciro ettiği 3. kişilerce piyasaya sürüldüğünü öğrendiklerini belirterek, müvekkilinin 15/06/2013 vade tarihli 30.000-TL tutarlı senet nedeni ile borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiş, daha sonra müvekkili tarafından icra korkusu altında ödendiğini belirterek, istirdata dönüştüğünü beyan etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davaya konu senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğini, teminat senedi olduğuna dair kayıt bulunmadığını, bu senedin gayrimenkulün devri için anlaşılan bedelin bakiye kısmına mahsuben verildiğini, müvekkiline tek bir senet verildiğini, onun da 15.06.2013 tarihli senet olduğunu, bu senedin satış sözleşmesinde zikredilmediğini, bir yenileme sözleşmesi de olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın dayanağı olan 02/03/2013 tarihli sözleşmede davacı tarafından davalıya 30.04.2013 vade tarihli 30.000-TL tutarlı bir adet borç senedi verildiği, davacı taraf daha sonra senedin yenilendiğini ve 15/06/2013 vade tarihli senet düzenlendiğini iddia etmiş ise de, davalı tarafın bunu kabul etmemesi ve davacının da delil ibraz edememesi nedeni ile bu iddianın sübut bulmadığı, 15/06/2013 vade tarihli 30.000-TL tutarlı senedin sözleşmede yer almaması nedeni ile sözleşme ile ilgisinin olup olmadığı, teminat senedi olup olmadığının anlaşılamadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Daha önce Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının taraflarca temyiz edilmediği ve bu suretle Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
.../...
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK" nın 4/1-a maddesine göre “Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır”. Somut olayda, dava konusu edilen bono, 6102 Sayılı TTK" nın 776 vd. maddelerinde düzenlenmiş olduğundan davanın ticari dava olduğunun kabulü gerekir. 6102 Sayılı TTK" nın değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev, kamu düzenine ilişkin olup davanın her safhasında mahkemece re" sen gözetilmelidir. Bu durumda asliye hukuk mahkemesince ticari dava niteliğindeki davaya bakılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.