Esas No: 2017/361
Karar No: 2017/442
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2017/361 Esas 2017/442 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2017/361 KARAR NO : 2017/442 KARAR TR : 10.07.2017
|
ÖZET : 5510 sayılı Kanun uyarınca kesilen idari para cezası alacağının tahsili amacıyla davacı adına tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.
|
K A R A R
Davacı : Av. Doç. Dr. R. Y.Y.
Vekili : Av. H.Y.
Davalı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı(İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü
Kadıköy Sağlık Güvenlik Merkezi)
Vekilleri : Av. S.K. K., Av. Z. K. A.
O L A Y : Davacı vekili dilekçesinde, davalı idare tarafından tesis edilen; 2015/28276 Takip No.lu Ödeme Emrinin iptalinin talep edildiğini; bu ödeme emrine konu para cezasının dayanağı olarak, 5510 sayılı Kanunu"nun 8 inci maddesinde öngörülen sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma, a) Sigortalının çalışmaya başladığı tarihten önce verilmemesi ile 5510 sayılı Kanunu"nun 86"ncı maddesinde öngörülen, 2012/02 dönemine ilişkin asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, anılan maddenin uygulanmasına ilişkin Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Sosyal Güvenlik Kurumuna Verilmesine ve Primlerin Ödenme Sürelerine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ"de belirtilen süre içinde Kuruma verilmemesi olarak gösterildiğini; ödeme emrine konu idari para cezası kararının, müvekkilinin işyeri sigortalısı Pınar Güzel Çevik’in, davalı idareye yapmış olduğu şikâyeti neticesi İdare tarafından tanzim edilmiş olan 28.11.2014 tarihli ve MK-141 sayılı Sosyal Güvenlik raporuna istinaden verilmiş olduğunu, kararın gerçeğe uygun olmadığını, hukuka aykırılık teşkil ettiğini, adıgeçen kişinin, SGK’ya bildirimin yapıldığı 14.01.2011 tarihinde müvekkilinin ofisinde göreve başladığını, 10.01.2011 tarihinde işe girdiğine ilişkin belgelerin ise, iddiasını kanıtlamaktan uzak olduğunu ifade ederek; davalı İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kadıköy Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından tesis edilen 2015/28276 sayılı ödeme emrinin iptaline karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
İSTANBUL 12.İDARE MAHKEMESİ: 11.11.2015 gün ve E:2015/177, K:2015/212 sayı ile, “(…) sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına almak, bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usûl ve esasları düzenleyen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 88. maddesinde; ...Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz..."hükmüne yer verilmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden bakılmakta olan davanın; 5510 sayılı Kanundan kaynaklı 489,68-TL"lik İdari Para Cezası alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, 5510 sayılı Kanundan kaynaklı davalı idare kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü anılan Kanun"un 88. maddesi hükmü uyarınca iş mahkemesinin görevine girmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi hükmü uyarınca davanın görev yönünden reddine…” karar vermiş, bu karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu defa aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.
İSTANBUL ANADOLU 21.İŞ MAHKEMESİ: 19.4.2016 gün ve E:2015/1032, K:2016/409 sayı ile, “(…) Dava konusu İstanbul Sgm İl müdürlüğü Kadıköy SGM tarafından 2015/028276 takip sayılı dosyasında takip konusu yapılan alacak sebebinin, prim asıl alacak ve gecikme cezaları ile ilgili olmayıp sigortasız çalıştırıldığı iddiası ile bir çalışanın çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı İl müdürlüğüne müracaatı üzerine davalı sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilen idari para cezasına ilişkin ödeme emrinin iptali talebinin söz konusu olması, iptali talep edilen ödeme emrine konu alacak prim asıl alacak ve gecikme cezası ile ilgili olmaması, idari para cezası ile ilgili olması nedeniyle, 5510 sayılı yasanın 86-89-102. ve müteakip maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine karar vermek kanaati hasıl olmuş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda yazılı olduğu üzere;
1-Dava konusu İstanbul SGM İl Müdürlüğü Kadıköy SGM tarafından 2015/028276 takip sayılı dosyasında takip konusu yapılan ALACAK SEBEBİNİN prim asıl alacak ve gecikme cezaları ile ilgili olmayıp sigortasız çalıştırıldığı iddiası ile bir çalışanın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İl müdürlüğüne müracaatı üzerine davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilen idari para cezasına ilişkin ödeme emrinin iptali talebinin söz konusu olması, iptali talep edilen ödeme emrine konu alacak prim asıl alacak ve gecikme cezası ile ilgili olmaması, İDARİ PARA CEZASI İLE İLGİLİ OLMASI NEDENİYLE, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
İstanbul 12. İdare Mahkemesinin 2015/177 esas 2015/212 karar sayılı dava konusu ve tarafları aynı olan dava sonucu verilen görevsizlik kararı nedeniyle GÖREV UYUŞMAZLIĞI ÇIKTIĞINDAN görev uyuşmazlığı hususunda bir karar verilmek üzere dosyanın UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE…” karar vermiş; bu kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 21.Hukuk Dairesi: 26.12.2016 gün ve E:2016/14854, K:2016/15562 sayı ile, “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 1. ve 3.maddelerine göre uygulanmaya devam edilmekte olan HUMK"nun 427. maddesine göre 2016 yılında Mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 2.190,00 TL’sini geçmesi gerekir.
Somut olayda, Mahkemece hüküm altına alınan ve temyize konu edilen alacak miktarı 2.190,00 TL’nin altındadır.
Bu durumda hüküm kesin nitelik taşıdığından 01.06.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıdaki nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE…” karar vermiştir.
Davacı vekili idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Birgül KURT’un katılımlarıyla yapılan 10.07.2017 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idari ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, 5510 sayılı Kanundan kaynaklı 489,68-TL"lik İdari Para Cezası alacağının tahsili amacıyla davacı adına tanzim ve tebliğ edilen 2015/028276 Takip no.lu ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 140. maddesinin 9.5.2007 gün ve 5655 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 4. fıkrasında, “İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî para cezası kesinleşir. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenmeyen idarî para cezaları, bu Kanunun 80 inci maddesi hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz ve yargı yoluna başvurulmaksızın tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, idarî para cezalarına karşı Kuruma itiraz etme veya yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak, Kurumca itirazın reddedilmesi veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarı, 80 inci madde hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir” denilmiş; 80. maddesinin yedinci fıkrasında ise, "Kurum alacaklarının tahsilinde 21.7.1953 tarih ve 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir" hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, bu düzenlemelere göre, idarî para cezalarının ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk edeceği ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödeneceği veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebileceği, itirazın takibi durduracağı, Kurumca itirazı reddedilenlerin, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilecekleri nedeniyle tahakkuk aşamasında idare mahkemelerinin görevli oldukları, kurum alacaklarının tahsilinde ise, 6183 sayılı Yasa hükümleri uygulanmak suretiyle düzenlenecek ödeme emrine karşı açılacak davalara bakma görevinin, 80. maddenin yedinci fıkrasında açıkça belirtildiği gibi Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesine ait olduğu sonucuna varmıştır.
Ancak, 506 sayılı Kanun’un yukarıda sözü edilen maddeleri 31.5.2006 gün ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinde, “(…)İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir.
İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. (İptal üçüncü cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 28/11/2013 tarihli ve E.: 2013/40, K.: 2013/139 sayılı Kararı ile.) (…)
Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.(…)” denilmiş; 88. maddesinde ise, “(…)Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.
Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen alacakları hariç olmak üzere her türlü alacağın teminatını teşkil etmek üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden ticari işletme, taşınır ve/veya taşınmaz rehni dahil olmak üzere her türlü teminat almaya yetkilidir.
Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz.
Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz(…)”hükmü yer almıştır.
Öte yandan, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 37. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, gecikme zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşür ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır” denilmiştir.
Dava dosyalarının incelenmesinden, 5510 sayılı Kanunu"nun 8 inci maddesinde öngörülen sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma, sigortalının çalışmaya başladığı tarihten önce verilmemesi ile 5510 sayılı Kanunu"nun 86"ncı maddesinde öngörülen, 2012/02 dönemine ilişkin asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, anılan maddenin uygulanmasına ilişkin Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Sosyal Güvenlik Kurumuna Verilmesine ve Primlerin Ödenme Sürelerine Dair Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ"de belirtilen süre içinde Kuruma verilmediğinden bahisle, 489,68-TL"lik İdari Para Cezası alacağının tahsili amacıyla davacı adına tanzim ve tebliğ edilen 2015/028276 Takip no.lu ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, söz konusu ödeme emrine karşı açılan davada, 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesi gözetildiğinde İş Mahkemesinin görevli olduğu kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, İstanbul Anadolu 21.İş Mahkemesinin 19.4.2016 gün ve E:2015/1032, K:2016/409 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul Anadolu 21.İş Mahkemesinin 19.4.2016 gün ve E:2015/1032, K:2016/409 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 10.07.2017 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Nuri NECİPOĞLU
|
Üye Ali ÇOLAK
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ |
Üye Ahmet Tevfik ERGİNBAY
Üye Süleyman Hilmi AYDIN |
Üye Suna TÜRE
Üye Birgül KURT
|
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.