14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3457 Karar No: 2016/7742 Karar Tarihi: 03.10.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3457 Esas 2016/7742 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/3457 E. , 2016/7742 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 20.05.2015 gün ve 2015/1753 Esas, 2015/5644 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 06.04.2010 tarihinde vefat eden muris ..."ın terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne mirasın hükmen reddinin tesciline karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 08.12.2015 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyi niyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Mirasçıların mirası kabul anlamına gelecek davranışlarda bulunması durumunda ise davanın reddi söz konusu olacaktır. Somut olayda; davacı ..."ın ..."a velayeten Av. ..."e vekalet verdiği, davanın bu vekaletnameye dayanılarak açıldığı, dairemizin mahalline iade kararından sonra ..."a ait özel yetkili vekaletnamenin dosyaya sunulduğu görülmektedir. Davacının babası ... 13.09.1991 tarihinde boşanmış olduğundan eşi ..."a mirasçısı değildir. Davacı ... ile adına velayeten dava açan babası ...arasında menfaat çatışmasının bulunmadığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin bozma kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklanan nedenlerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 20.05.2015 gün ve 2015/1753 Esas, 2015/5644 Karar numaralı bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün yukarıdaki gerekçeyle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.