16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2239 Karar No: 2018/3214 Karar Tarihi: 10.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2239 Esas 2018/3214 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanık hakkında verilen cezanın yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle müdafinin duruşma isteminin reddine ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Mahkeme ayrıca Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen TCK'nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi gerektiğine karar verdi. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/2239 E. , 2018/3214 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereği mahkumiyete dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 K sayılı iptal kararının, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Sanığın Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 08.08.2016 tarih ve 2016/545 Sorgu sayılı sorgusunda alınan savunması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.