Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2649 Esas 2018/3212 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2649
Karar No: 2018/3212
Karar Tarihi: 10.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2649 Esas 2018/3212 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme Ceza Dairesi idi, suç \"Silahlı terör örgütüne üye olma\" olarak kaydedilmişti. TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusu esastan reddedildi. Temyizde reddi nedeni bulunmadığı için işin esasına geçildi. Yargılama sürecinde tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği belirtildi. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler yerinde görülmediği için hükmün ONANMASINA karar verildi. Kanun maddeleri şöyle açıklanıyor:
-TCK 314/2: Terör örgütleriyle üyeliği
-TCK 62: Ceza miktarının belirlenmesi
-TCK 53: Tamamlanmamış suçlarda ceza
-TCK 58/9: Ceza hükümlerinin uygulanması
-TCK 63: Cezaevindeki tutukluların işlenen suçun türüne göre tutulma şekli

16. Ceza Dairesi 2018/2649 E. , 2018/3212 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.