Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6829
Karar No: 2017/5597
Karar Tarihi: 09.11.2017

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/6829 Esas 2017/5597 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir kişi hakkında uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasının durması kararının kanuna aykırı olduğunu ve yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerektiğini belirtti. Kararda, şüpheliye tebliğ edilmemiş olması gerekçesiyle durma kararı verilmesinin hatalı olduğu vurgulandı. Bu nedenle, İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince kanun yararına bozuldu. Kararda, TCK'nın 191. madde 4. fıkrasının (b) bendi uyarınca, kişinin erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması halinde, hakkında kamu davası açılacağı belirtildi.
10. Ceza Dairesi         2017/6829 E.  ,  2017/5597 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, 07/12/2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının durmasına dair İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/06/2016 tarihli ve 2016/180 esas, 2016/384 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/12/2016 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli hakkında, 15/07/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca erteleme süresi zarfında tedavi ve denetimin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar uyuşturucu madde kullanması veya kullanmak için bulundurması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunda uyarılmasına karar verildiği, bu kararın 18/10/2014 tarihinde şüpheli ile aynı konutta birlikte oturan ehil ve reşit olan kardeşi..."a tebliğ edildiği, şüphelinin bu karara itiraz etmediği,
    2- Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce de şüpheliye tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için meşruhatlı çağrı kağıdı gönderildiği, şüphelinin bu çağrıya uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 10/12/2014 tarihinde müracaat edip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı, ancak daha sonra şüphelinin erteleme süresi zarfında 08/11/2015 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle yeni bir soruşturma başlatılması üzerine, bu yeni suç TCK’nın 191/5. maddesi gereğince önceki erteleme kararı ile verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlali niteliğinde olduğundan erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
    3- İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/06/2016 tarihli ve 2016/180 esas, 2016/384 sayılı kararı ile "...kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmemiş olması nedeniyle, TCK"nın 191/4.maddesindeki yükümlülüklere sanığın uygun davranmadığını belirlemenin mümkün olmadığı..." gerekçesiyle, “kamu davasının durmasına” ve denetimli serbestlik tedbiri uygulamasının yapılması için dosyanın bir örneğinin karar ile birlikte İzmir C. Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, şüpheli ... hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/08/2014 tarihli ve 2014/71505 soruşturma, 2014/600 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheli ile birlikte yaşayan kardeşine 18/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği, 11/12/2015 tarihinde denetimli serbestlik tedbirinin sona erdiği ve şüphelinin erteleme süresi içinde 08/11/2015 tarihinde söz konusu suçu işlediği anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun"un 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında;a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/06/2016 tarihli ve 2016/180 esas, 2016/384 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;...Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda şüpheli hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 18/10/2014 tarihinde şüpheli ile aynı konutta birlikte oturan ehil ve reşit olan kardeşi ..."a tebliğ edildiği, şüphelinin hiçbir aşamada bu karara karşı itiraz etmediği ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı, ancak erteleme süresi zarfında 08/11/2015 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle yeni bir soruşturma başlatıldığı anlaşılmakla, TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğundan, yargılamaya devam olunarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmediği” şeklindeki dosya kapsamına aykırı gerekçe ile durma kararı verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlere göre; İzmir 25. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02/06/2016 tarihli ve 2016/180 esas, 2016/384 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi