14. Hukuk Dairesi 2015/4320 E. , 2016/7731 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 23.10.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, davalılarla aralarında rızaen taksim edemedikleri ... ili,....ilçesi, ... köyü,.... mevkiinde kain 139 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ahşap ev ve kendisinin yaptığı garaj/ depo niteliğinde olduğunu belirterek taşınmaz üzerindeki ortaklığın umuma açık arttırma yoluyla satılarak giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazdaki ortaklığın genel açık arttırma ile satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından garaj vasıflı muhdesata satış bedelinden isabet edecek kısmın kurulacak oran dahilinde kendisine ödenmesi gerektiğinden bahisle temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; hükmü temyiz eden davacı dava konusu taşınmazın üzerindeki garajın kendisi tarafından yapıldığını, dolayısıyla bu muhdesatın kendisine ait olduğunu ileri sürmüştür.
Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda mahkemece, davacının muhdesat iddiasının değerlendirilmesi, muhdesatın davacıya ait olduğu konusunda ittifak sağlanamaması halinde ise kendisine muhdesat tespiti konusunda görevli mahkemede dava açmak üzere süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; 492 Sayılı Harçlar Kanunu ve eki tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden alınacak harcın binde 11,38 olması gerekirken hüküm sonucunda binde 9,9 olarak gösterilmesi diğer taraftan olayda uygulama yeri olmadığı halde satışına karar verilen taşınmazın bilirkişi raporlarında belirtilen değerlerden aşağı olmamak üzere satılmamasına dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 03.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.