11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4922 Karar No: 2017/7362 Karar Tarihi: 01.11.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4922 Esas 2017/7362 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum olduğunu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini belirtti. Ancak, suça konu belge ile eldeki davaya konu belgenin sahtecilik yapılan bölümlerindeki imza ve yazıların aynı şahsın eli ürünü olup olmadığının bilirkişi raporu ile araştırılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrasında yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme, kararın bu sebeplerden dolayı bozulmasına karar verdi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/4922 E. , 2017/7362 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Gerekçeli kararda sanığın kişilik özellikleri göz önüne alındığında yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaate varılamadığının belirtilmiş olması karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. 1- Sanık hakkında sahte araç muayenesi yapmak suçundan açılan kamu davasında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanık hakkında sahte araç muayenesi yapmak suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen Acıpayam Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/463-629 esas ve karar sayılı dosyasındaki suça konu belge ile eldeki davaya konu belgenin sahtecilik yapılan bölümlerindeki imza ve yazıların aynı şahsın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu alınmasından sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi; eylemin sübutu halinde mükerrer cezalandırılmanın önlenmesi bakımından, zincirleme suç ilişkisi içindeki veya aynı anda gerçekleştiği kabul edilen eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, ancak bu kapsamda sonradan sübutu kabul edilen eylemler nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilecek veya belge sayısının TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınabilecek olması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması durumunun ortaya çıkması halinde ilave cezaya hükmolunabileceği gözetilerek, anılan dava dosyası getirtilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesinden sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.