Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - yaralama - izinsiz silah taşıma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/28297 Esas 2015/1183 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/28297
Karar No: 2015/1183
Karar Tarihi: 15.01.2015

Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - yaralama - izinsiz silah taşıma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/28297 Esas 2015/1183 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2014/28297 E.  ,  2015/1183 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, yaralama, izinsiz silah taşıma

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve adli emanette bulunan suça konu silahın müsaderesiyle ilgili hüküm kurulmamış ise de, zamanaşımı içerisinde karar verilmesi mümkün görülerek dosya görüşüldü:
1-)Sanık hakkında yaralama suçundan verilen kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık...."ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-) Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve izinsiz silah taşıma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve izinsiz silah taşıma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Sanığın, tartışma sırasında havaya ateş etmesi eylemi nedeniyle TCK"nın 44. maddesi uyarınca anılan Kanunun 106/2-a, 43. maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları, tebliğnameye uygun olarak, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.