Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesi ile; davalı ile resmi nikahsız olarak evlilik yaptığını, davalının resmi nikah yaptıracağını belirterek kendisini oyaladığını, daha sonra anlaşamadıklarını ve ayrıldığını, davalı ile birlikte oldukları süre içerisinde kendisine 5 adet 20 gram ağırlığında papatya desenli enli 22 ayar bilezik, 1 adet 22 ayar nişan yüzüğü, 1 adet 2 telli 22 ayar 13 gram ağırlığında bilezik, 1 çift küpe, 3 adet çeyrek altın ile 1 adet 20 gram ağırlığında 22 ayar altın kolyenin alındığını, ancak davalının bunları kendisinden aldığını ve bir daha da iade etmediğini belirterek, ziynet eşyalarının tarafına iadesine, olmadığı takdirde değeri olan 12.350,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, 5 adet 20 gram 22 ayar bilezik, 1 adet 13 gram 2 telli 22 ayar bilezik, 1 adet 20 gram 22 ayar kolye, 1 adet 22 ayar nişan yüzüğü, 3 adet çeyrek altın, 3,5 gram civarında bir çift küpenin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde davacının talebiyle bağlı kalınarak bedeli olan 12.350,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı ile davalı imam nikahı kıyarak gayri resmi şekilde bir araya gelmişler ve bir süre birlikte yaşamışlar ve bu birliktelik sebebiyle de tarafına verilen ziynet eşyalarının iadesi talep edilmektedir. O halde, taraflar arasında resmi evlilikten ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilmesi mümkün değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiil olarak nitelendirilip buna göre çözümlenmesi gerekir. Bu durumda, davanın dayanağı haksız fiil olduğundan; uyuşmazlığa genel mahkemede (Asliye Hukuk Mahkemesinde) bakılması gerekmektedir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, res"en, gözetilmelidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.