19. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8602 Karar No: 2019/1132
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/8602 Esas 2019/1132 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2018/8602 E. , 2019/1132 K.
"İçtihat Metni"
Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda suçun yasal unsurları oluşmadığından bahisle beraatine dair ....İcra Ceza Mahkemesinin 16/05/2018 tarihli ve 2018/5 Esas, 2018/4 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne, söz konusu beraat kararın kaldırılmasına ve sanığın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin ....Asliye Ceza Mahkemesinin 07/06/2018 tarihli ve 2018/6 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 17/12/2018 gün ve 94660652-105-37-12154-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/12/2018 gün ve KYB.2018/103432 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu"nun 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 06/02/2018 tarihli taahhütnamede toplam faiz olarak 470,14 Türk lirası belirtilmiş ise de, taahhüt tarihi ile son ödeme tarihi arasındaki faize ilişkin bir açıklama olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı, dolayısıyla işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı, alacaklı tarafından yargılama aşamasında verilen, 03/04/2018 havale tarihli dilekçe ile taahhüt tarihi ile son ödeme tarihi arasındaki faiz alacığından feragat ettiğine ilişkin beyanın da taahhüdü geçerli kılmayacağı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulü ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde , isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ....Asliye Ceza Mahkemesinin 07/06/2018 tarihli ve 2018/6 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine 30/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.