11. Hukuk Dairesi 2015/10045 E. , 2016/2510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2014
NUMARASI : 2010/551-2014/427
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/11/2014 tarih ve 2010/551-2014/427 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin akaryakıt işi ile iştigal ettiğini, Yapı Kredi Bankası ... Şubesi"nin müşterisi olduğunu, çek ve nakitlerini davalı bankada bulundurduğunu, çeklerini takasa verdiğini, takastan gelen nakit paraların hesabına geçtiğini, müvekkilinin ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın soruşturma dosyası ile akaryakıt kaçakçılığı yaptığı iddiası ile 06/07/2010 tarihine kadar hesabındaki mevcut birikimlerine ve davalı Bankadaki hesaplarına ... 2.Sulh Ceza Mahkemesi"nin kararı ile el konulduğunu, bu el koyma kararının şartlı olduğunu, Cumhuriyet Savcılığının 06/07/2010 tarihinden sonraki hesaplarını serbest bıraktığını, bu tarihten sonraki birikimlere el konulmayacağını davalı Banka şubesine bildirdiğini, ancak davalı Banka şubesinin 44.431,50 TL"yi ödemediğini, en son 07/09/2010 tarihi itibari ile 06/07/2010-07/09/2010 tarihleri arasında extrede toplandığı üzere takastaki çeklerden gelen miktarın 67.666,50 TL olduğunu, davalı bankanın bu paranın 23.250 TL"sini 07/09/2010 tarihinde ödediğini, bakiye 44.431,50 TL"yi hiçbir sebep göstermeksizin ödemediklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 44.431,50 TL"nin 06/07/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Yapı Kredi A.Ş. vekili, HMK"ya göre tüzel kişiliği bulunmayan Yapı Kredi Bankası ... Şubesi"ne karşı açılan davanın şubenin ehliyetsizliğinden dolayı husumet yokluğu nedeniyle esasa girilmeksizin reddinin gerektiğini, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 06/07/2010 tarihli yazısına binaen bloke konulduğunu, akabinde bankaya gönderilen ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın el koyma yazısı işleminin 06/07/2010 tarihli olduğu, bu tarihteki mevcutları kapsadığını, buna göre işlem yapılmasının belirtildiğini, hesap hareketlerinin incelenmesinde ise davacının 05/07/2010 günü gün sonu itibari ile bakiyesinin 44.431,59 TL olduğunu, 06/07/2010 tarihinden sonra hesaba giren bir miktar bakiyenin bloke altına alındığını, bloke işleminin dayanağının ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın yazısı olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı hakkında yürütülen soruşturma gereğince davacının davalı banka nezdindeki hesabına el koyma kararı verildiği, el koyma karar tarihi ile kararın bankaya ulaştığı tarih arasında davacının hesabında yaklaşık yarı oranında eksilme olduğu, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca el konulan hesapların karar tarihi itibariyle mevcutlarını kapsamakta olduğu bildirildiğinden karar tarihindeki mevcuda ulaşıncaya kadar hesaba sonradan gelen meblağlara da davalı banka tarafından bloke konduğu, söz konusu işlemin ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazı ve talimatına uygun olduğu, sonrasında ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açıkça el koyma kararının hesaptaki 22.569,00 TL’yi kapsadığının bildirildiği, bu bildirim üzerine davacıya kısmen ödeme yapıldığı, en son ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nce el koyma kararının kaldırılması üzerine davalı bankanın blokeyi tamamen kaldırarak davacıya ödeme yaptığı, halihazırda davacıya ödemesi yapılmayan blokeli meblağın bulunmadığı gerekçesiyle açılan davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, davacının mevduat hesabındaki 44.431,59 TL"nin davalı banka tarafından ödenmemesi nedeniyle tahsili istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta dava konusu paradan, 21.847,50 TL"nin 25.01.2011, bakiye 22.569,00 TL"ninde 26.02.2013 tarihinde dava açıldıktan sonra davalıca ödenmesi üzerine yazılı şekilde karar verilmiştir.
Ancak dosyadaki yazı cevaplarına göre 21.847,50 TL yönünden Cumhuriyet Başsavcılığının bloke kararının bulunmamasına rağmen davalı bankanın bu parayı davadan önce davacıya ödememesi nedeniyle bu miktar para yönünden davacı, dava açmakta haklıdır. Bu nedenle davacının, davadaki haklılık payı dikkate alınarak vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tüm yargı giderlerinden davacının sorumlu tutulması, doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.