21. Hukuk Dairesi 2015/6799 E. , 2015/14844 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, alması gereken gerçek maaş miktarının tespitine ve bu güne kadar ödenmiş olan eksik maaşların davalı kurumdan tahsiline ve tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... Bakır tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, ...sigortalısı olup 01.12.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almakta olan davacının yaşlılık aylığının emsallerine göre düşük olduğundan bahisle olması gereken gerçek miktarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki delillerden, davacının 22.03.1985 tarihinde ...sigortalısı olarak tescil edildiği, 01.12.2008 tarihi itibariyle 19.basamaktan 1479 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı aldığı, en son 12.08.2005 tarihinde başlayan vergi mükellefiyetinin devam ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın yasal dayanağı 4447 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun"a eklenen geçici 11. maddesidir. 1479 sayılı Kanun"un geçici 11. maddesinde; 1.1.2000 tarihinden önce sigortalı olup da 1.1.2000 tarihinden sonra sigortalılığı devam eden sigortalılara bağlanacak yaşlılık aylığının koşulları düzenlenmiştir. Adı geçen geçici 11. maddede "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı;
a) Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değer üzerinden, bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile,
b) Sigortalının, bu kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu kanunun 36. maddesinin 2. fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarın toplamıdır. Bu şekilde hesaplanan aylık, bu kanunun 36. maddesinin 3. fıkrasına göre artırılır. 2. fıkraya göre bağlanacak aylık, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağı üzerinden bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları endeksindeki değişim oranı kadar artırılmış tutarından az olamaz." hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacıya bağlanacak yaşlılık aylığı da geçici 11.maddede belirtilen (a) ve (b) aylığından oluşmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda anılan yasa hükmüne göre inceleme yapılmışsa da davacının yaşlılık aylığının hesaplanmasında davalı Kurumun hangi noktada, neden ve nasıl hatalı işlem yaptığı ve farkın neden kaynaklandığının izah edilmediği, açık, net, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı Kurumdan davacının yaşlılık aylığı hesaplamasına ilişkin ayrıntılı evrakların getirtilip, Kurum işleminin irdelenmesiyle Kurum işleminde hata bulunup bulunmadığı, var ise; hatanın neden kaynaklandığı ve yasal dayanakları açıkca izah edilecek denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.