Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11973
Karar No: 2018/6452
Karar Tarihi: 27.6.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/11973 Esas 2018/6452 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/11973 E.  ,  2018/6452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 28/08/2011 tarihinde davalı ..."ın sürücüsü olduğu aracın, diğer davalıların sürücüsü, işleteni olduğu minibüsün yolda kalması neticesinde yolcuların yolda kalan aracı itmeye çalışırken arkadan çarpması neticesinde ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada davacıların murisi ..."nin hayatını kaybettiğini, davacı ..."nin de yaralandığını ve çalışamadığını, kaza sonucu ..."nin ölümü nedeniyle davacıların derin bir elem ve acıya maruz kaldıklarını, davalı ... şirketinin her iki aracın da zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı baba Kerim için 100,00 TL maddi tazminat ve 30.000,00 TL manevi tazminatın, davacı anne ... için 100,00 TL maddi tazminat ve 30.000,00 TL manevi tazminatın, müteveffanın kardeşleri ... ... ve ... için 10.000,00"er TL manevi tazminatın, olayda yaralanan davacı ... için 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Mürekkep Tic. A.Ş. vekili, işleten sıfatı bulunmadığından bahisle, kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...Ş. vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın maddi tazminat talebi yönünden (davacı ... hariç) kabulü ile; davacı ... için 22.158,34 TL, davacı ... için 9.828,04-TL olmak üzere toplam 31.986,38-TL maddi tazminatın yarısının davalı ..."dan, kalan yarısının ise davalılar ..., ... Ltd. Şti. ve Sigorta şirketinden olay tarihi olan 28/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davanın manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü ile; davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00-TL, davacı ... için 5.000,00-TL ve davacı ... için 2.000,00-TL olmak üzere toplam 27.000,00-TL manevi tazminatın yarısının davalı ..."dan, kalan yarısının ise davalılar ..., ... Ltd. Şti,"den olay tarihi olan 28/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacı ..."nin maddi tazminat davası yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1086 sayılı HUMK"nın 388. maddesi (6100 sayılı HMK m. 297) uyarınca mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hüküm sonucu kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek
    sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Aynı Kanunun 389. maddesinde de “Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır” hükmüne yer verilmiştir (6100 sayılı HMK m. 297 ve 298). Belirtilen madde hükümlerine göre hakim gerekçeye uygun karar vermek zorunda olup gerekçe ile hüküm birbirine uygun olmalıdır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, 06.01.2015 tarihli kararın gerekçe kısmında “davacıların maddi tazminat isteminin haklı olduğu, murisin kusuru düşüldükten sonra sürücüler, malik ve sigorta şirketinin zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu,” şeklinde yazıldıktan sonra , “ davanın maddi tazminat talebi yönünden (davacı ... hariç) kabulü ile; davacı ... için 22.158,34 TL, davacı ... için 9.828,04-TL olmak üzere toplam 31.986,38-TL maddi tazminatın yarısının davalı ..."dan, kalan yarısının ise davalılar ..., ... Ltd. Şti. ve Sigorta şirketinden olay tarihi olan 28/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,” şeklinde yazılarak hüküm fıkrası oluşturulmuştur. Bu bakımdan kararın gerekçesi ile hükmü arasında çelişki ve tereddüt ortaya çıkmasına neden olup HUMK’nun 388 ve 389. (6100 sayılı HMK m. 297 ve 298) maddelerine aykırı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    3)Kabule göre de; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 88. maddesinde; bir motorlu aracın karıştığı kazada 3. kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunların müteselsil olarak sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Müteselsil sorumlulukta, BK’nın 142. maddesi uyarınca zarar görenin borçluya başvurma hakkı vardır; dilerse sorumlulardan birine, dilerse hepsine veya bir kısmına karşı dava açabilir. Müteselsil sorumlulukta kural olarak borçlulardan her biri davacıya karşı borcun tamamından sorumlu olur.
    Somut davaya gelince, davalıların mahkemece hükmedilen tazminatların tamamından müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken ... 88 ve TBK 61. Maddesine aykırı olarak hükmedilen manevi tazminatların yarısından davalı ..."ın, kalan
    yarısından ise davalılar ..., ... Ltd. Şti,"nin sorumlu tutularak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    4-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.429,35 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 27.6.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi