Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1546
Karar No: 2018/4446
Karar Tarihi: 08.05.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/1546 Esas 2018/4446 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/1546 E.  ,  2018/4446 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, yersiz ödenen maluliyet aylıklarının iadesi için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    26.01.2006 tarihli maluliyet tahsisi talebine ilişkin dilekçesi üzerine, 25.10.2005 tarihli rapor esas alınarak, çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmesi nedeniyle maluliyetinin kabul edilmesi ve buna göre 01.02.2006 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında aylık bağlanıp da, 30.11.2007 tarihinde kontrol muayenesine tabi tutulduğu anlaşılan davalılar murisi hakkında, kontrol sevk işlemleri esnasında 17.09.2007 ve 14.03.2008 tarihli raporlara göre önceki teşhis olan opere Kolon kanseri hakkında nüks saptanmamış olduğuna dair belirleme nedeniyle, davalı Kurumca yapılan 19.01.2009 tarihli işlemle 01.10.2007-17.01.2009 tarihleri arasında kalan sürede murisin iyileşmiş olduğunun kabulü ile bu dönemde yapılan ödemelerin yersiz olduğundan bahisle davalılar murisi hakkında takip yapıldığı, takip dosyasına dosya arasında rastlanmamakla birlikte, davalılar murisinin itirazı ile takibin durması üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta olup, mahkemece yasal prosedür işletilmiş ve Yüksek Sağlık Kurulu ve ... 3. İhtisas Dairesinden uyuşmazlık çıkartılan dönemde davalılar murisinin iyileşmiş olduğu tespit edilmiş ise de, davalılar murisinin sonradan tutulduğu akciğer kanseri nedeniyle vefat ettiği, kanser hastalığının teşhis seyrinin vakit aldığı, terekesine, ödenen aylıkların dahil olmadığı ve iyi niyetle tüketilip, sebepsiz zenginleşen sıfatıyla kendisinden veya mirasçılarından tahsilinin mümkün olmayacağı gerekçeleri ile, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulunun 12.03.2008 gün 2008/21-235 E. 2008/248 K. sayılı ilamında belirtildiği gibi, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu"nun 599. maddesi

    ./...
    uyarınca; “Mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, Kanun gereğince kazanırlar. Miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar...”
    Kural olarak, bir kimsenin ölümü ile mal varlığının bir bütün olarak mirasçılarına geçmesini ifade eden külli halefiyet gereğince, miras bırakanın kişisel özelliklerinin ağır bastığı, düşünsel ve bedeni özellik ve yetenekleri göz önünde bulundurularak yapılmış, borcun bizzat miras bırakan tarafından yerine getirilmesi gereken şahsi edim borçları dışında, mal varlığından ifa durumunda olunan maddi edim borçları mirasçılara intikal eder.
    Miras bırakanın borçları, ölümünden önce yaptığı hukuki işlemlerden, işlediği haksız fiillerden, mal varlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşmeden ve ölüm anına kadar oluşan bir takım olgular nedeniyle, doğrudan doğruya Kanundan doğabilir.
    Mirasçıların sorumluluğu bakımından borcun kaynağı önemli değildir. Bu sorumluluk, mirasın kesin olarak kazanılması ile başlar, borcun esası ile sınırlı olmayıp, işlemiş ve işleyecek faizlerini de kapsar.
    Davaya konu alacak, miras bırakanın hak edilmeyen bir aylığı almasından (sebepsiz zenginleşme) kaynaklanmakta olup, ölümünden sonra mirasçılarına karşı ileri sürülmesinde yasaca bir engel bulunmamaktadır; miras bırakanın mal varlığına ve terekesine dâhildir.
    Diğer taraftan, 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, ... sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
    a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
    b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır...” hükmünü içermektedir.
    5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile 506 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin kasıtlı kusurlu davranıştan veya Kurumun hatalı işleminden kaynaklanmasına bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır.
    Belirtilen nedenlerle; 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmünün, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacakları konusunda süren uyuşmazlıklara uygulanması gerekmektedir.

    ../...
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece 506 sayılı Yasanın 109 ve 5510 sayılı Yasanın 94’üncü madde kapsamında prosedür tamamlanmış ve davalılar murisinin hastalıkları hakkında en iyi bilgiye sahip hekimlerden oluşan Yüksek Sağlık Kurulu ile ... Raporlarında, hastalık sürecinin ayrıntılarıyla ve alınan tüm raporlar irdelenerek yansıtıldığı ve davalılar murisinin borç tahakkuk ettirilen dönemde iyileşmiş olduğuna dair yapılan tespit karşısında, Kurumun alacak hakkının kabulü gerekir. Ne var ki, bu alacağın kapsamının da belirlenmesi gereği dikkate alınmalıdır. Davaya konu somut olayın özelliği dikkate alınarak, özellikle davalılar murisinin, anılan süreçte kurumu yanıltıcı herhangi bir müdahalesinin olmaması, aylık kontrol tarihine uyması ve dava konusu olan alacağın aldırılan raporlara göre ortaya çıktığı hususları dikkate alınarak 5510 sayılı Yasanın 96’ncı maddesinin 1. fıkrasının ‘b’ bendi kapsamında değerlendirme yapılması ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, icra dosyası getirtilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi