17. Hukuk Dairesi 2017/1456 E. , 2018/6447 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat(itirazın iptali) davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkili sigorta şirketine sigortalı aracın 09.07.2005 tarihinde davalı tarafından hırsızlık suretiyle çalınması ve dava dışı ...’nın aracına çarpması sonucunda maddi hasar meydana geldiğini, kaza sonrası tutulmuş olan tespit tutanağında davalı sürücünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, söz konusu hasarın müvekkili sigorta şirketince sigortalısına ödendiğini, davalı sürücü aleyhine ... 3.... Müdürlüğü"nün 2006/2881 sayılı dosyası üzerinden alacağın rücuen tahsili için ... takibine geçildiğini, ancak davalının borca itiraz ederek takibin durmasını sağladığını belirterek, davalı borçlunun ... 3.... Müdürlüğü"nün 2006/2881 sayılı takip dosyasında ileri sürdüğü itirazlarının iptaline ve ... takibinin devamına, davalının % 40 ... inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı ... davaya konu 09.07.2005 tarihinde meydana gelen olay ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, her ne kadar olay günü tesadüfen orda olsa da olaya hiçbir şekilde karışmadığını, olay günü arkadaşının kendisini araması üzerine olay yerine gittiğini, aracı nereden aldığını bilmediğini, o esnada olay yeri ve kusur tespit tutanakları düzenlenirken isminin niçin bu tutanaklara yazıldığını bilmediğini belirterek, haksız yere açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre dosyada mevcut polis tutanaklarından da anlaşıldığı üzere davalının kazaya karışan araç içerisinde bulunduğu ancak, söz konusu aracı kullanan kişi olmadığı, sadece içerisinde bulunduğu belirtilmiş olup, trafik kazasından meydana gelen zarardan tamamen araç kullanan ve aracı işletenin sorumlu olmasından dolayı davalının herhangi bir sorumluluğunun bulunmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TTK 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat (itirazın iptali)istemine ilişkindir.
Davacı kasko sigorta şirketi çalınan sigortalı araç için sigortalısına ödediği sigorta bedelini haksız fiil sorumlusundan talep etmektedir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
BK’nun 53. maddesine (6098 sayılı TBK m. 74) ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de; sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleriyle bağlıdır.
Somut olayda, mahkemece, dosyada mevcut polis tutanaklarından davalının aracı kullanan kişi olmadığı, işleten durumunda da olmadığı anlaşılmakla, davalının meydana gelen zarardan sorumlu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Sigortalı ...’nın şikayeti üzerine, hırsızlık suçundan davalının da sanık olarak yargılandığı ... 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/131 esas sayılı dava dosyasında verilen kararın kesinleştiği, davalı ...’nın da hırsızlık suçundan ceza aldığı anlaşılmaktadır.
... 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/446-533 esas-karar (2016/131 esas) sayılı dosyasında, “sanıkların birlikte suç işleme kararı ile müştekilerin ikametine girdikleri, burada müştekilere ait pantolon ceplerinden nakit para, yüzük ve daha sonra aracın kontak anahtarını da alarak çıktıkları, söz konusu aracı ele geçirmiş oldukları kontak anahtarı ile çalıştırmak suretiyle bulunduğu yerden aldıkları, bu aracın müştekilerden ...’e ait olduğu, durumun tespit edilmesi üzerine polise bildirildiğinde polisin söz konusu aracı takibe başladığı, polislerin
araçtaki üç kişiyi tespit ettikleri, aracın sanık ... tarafından kullanıldığı, yanındakilerin de diğer iki sanık olduğu, kovalamaca sonucunda aracın çarparak durduğu, sanıkların araçtan inerek kaçtıkları, sanık ...’in takip sonucu yakalandığı, üzerinde evden almış bulunduğu cep telefonlarından birinin çıktığı, diğer sanıkların da takip edilerek yakalandıkları, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı fiilleri işlediği anlaşıldığından” şeklindeki gerekçe her üç sanığın da cezalandırılmasına karar verilmiş ve karar Yargıtay 17. Ceza Dairesi tarafından düzeltilerek onanmıştır. Bu durumda söz konusu eylemin davalı ile birlikte diğer iki kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmiş olduğu açıkça belli olduğu üzere, davalının da araçtaki zarar miktarından sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.