Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5485
Karar No: 2018/4442
Karar Tarihi: 08.05.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/5485 Esas 2018/4442 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/5485 E.  ,  2018/4442 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacı, 2725 gün yurtdışı hizmet borçlanması ile 01.01.1994-30.09.2008 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalılığı iptal eden Kurum işleminin iptalini, 01.01.1994-30.09.2008 tarihleri arası dönemde isteğe bağlı sigortalılığın geçerliliğini ve 01.05.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanarak aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada mahkemece verilen 08.05.2014 tarihli karar, Dairemizin 2014/13275E. 2015/19414 K. Sayılı İlamı ile özetle,“…davacının, 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olabilmesi için müracaat tarihi olan 30.12.1992 tarihi öncesinde 506 sayılı Kanuna göre tescil edilmiş olup olmadığı araştırılmalı veya Kuruma borçlarını yeniden yapılandırma başvurusunda bulunup bulunmadığı araştırılmalı, yapılacak araştırma sonucunda tescilinin bulunmadığı anlaşılırsa sigortalılık için şart olan tescil nedeniyle sonradan ödenen primler nedeniyle Medeni Kanun"daki iyi niyet hükümlerinden faydalanamayacağı ve isteğe bağlı sigortalılığın mümkün olmayacağı gözetilmelidir.
    O halde, öncelikle davacının daha önceden 506 sayılı Yasa kapsamında tescilinin bulunup bulunmadığını araştırmak, tescili yoksa davalı Kurum işlemini yerinde kabul etmek ve tahsis şartları bakımından davacının 13.04.2010 tarihindeki tüm sigortalılık süresine göre bir karar verilmesi” gereklerine işaret edilerek araştırma yapılmak üzere bozulmuştur.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu
    Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Mahkemece Dairemizce verilen bozma kararına uyulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
    Bozmadan sonra, davacının 30.10.1992 tarihinden önce 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık tescilinin bulunmadığının anlaşılması karşısında bozma ilamında belirtildiği gibi kurumca yapılan işlemlerin yerinde olduğu dikkate alınarak, davacının isteğe bağlı sigortalı olamayacağı kabul edilmelidir. Ne varki, 13.04.2010 tarihine göre davacının tüm sigortalılık sürelerinin belirlenmesi ile tahsis talebinin irdelenmesi gerekleri dikkate alınmaksızın ve herhangi bir gerekçe içermeksizin, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi