19. Ceza Dairesi 2018/6057 E. , 2019/1115 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
ŞİKAYETÇİ : ...
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
I) Anayasa"nın 141, CMK"nun 34. ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısı ile herkesi ikna edecek ve denetim muhakemesine imkan tanıyacak biçimde gerekçeli olması gerekir.
Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm olguların, bu olgular değerlendirilerek mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi beyanın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesinde gösterilmesi ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç olarak kabul edildiği açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
II) Sanıkların üzerine atılı bulunan İİK"nun 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
“1-) Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette,
2-) Gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
3-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksilterek” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut uzlaşmazlıkta; şikayetçi vekilinin, 06.06.2013 tarihli şikayet dilekçesi ile borçlu-sanık
./..
...’in hisselerinin bulunduğu .... Ürn. Mob. Ltd. Şti. ve .... Kollektif Şti’ne .... Organize Sanayi Bölgesince 102 Ada 02 Parsel ve 101 Ada 06-19 Parsellerdeki taşınmaz tahsislerinin 07/11/2012 tarihli dilekçe ile iptal edilerek, söz konusu tahsislerin yapılan protokolle .... ..... Kapı San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye alacaklıyı zarara uğratma kastıyla devretmek suretiyle şirketlerin içinin boşaltılarak tabela şirketi haline getirilmesi nedeniyle şikayette bulunduğunun anlaşılması karşısında; yapılan devirlerin alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla yapılıp yapılmadığının belirlenmesi açısından; öncelikle taşınmaz tahsislerinin kim tarafından iptal edilip.... ..... Kapı San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye devredildiği tespit edilip, iptal ve devir işlemlerinin borçlu-sanık ... tarafından yapılmaması durumunda, şikayete konu olan tahsisli taşınmazların devri hususunda bir ortaklar kurulu kararı bulunup bulunmadığının tespiti için bu husustaki şirket kayıtlarının getirilip, söz konusu .... Organize Sanayi Bölgesince 102 Ada 02 Parsel ve 101 Ada 06-19 Parsellerdeki taşınmaz tahsislerinin maddi değerinin bilirkişi incelemesi yaptırılıp belirlenerek, sanıkların savunmaları alınıp, taşınmazı devir alan şirket ortakları ile sanık arasında yakın akrabalık ya da yakın arkadaşlık ilişkilerinin bulunup bulunmadığı, tahsisli taşınmazların halen kimin kullanımında olduğu, devir bedellerinin ödenip ödenmediği belirlenmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1) 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nun 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2) Tasarrufun iptaline ilişkin.....e 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/181 Esas sayılı dosyası celbedilip, yapılan şikayetle ilgisi bulunup bulunmadığı hususunda incelenmeden eksik kovuşturmaya dayalı olarak yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar müdafiilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.