11. Hukuk Dairesi 2015/7896 E. , 2016/2497 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2015
NUMARASI : 2013/12-2015/107
Taraflar arasında görülen davada ... ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06/02/2015 tarih ve 2013/12-2015/107 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında aktedilen sözleşme uyarınca davalının 01.10.2003 ila 01.10.2008 tarihleri arasında müvekkiline ait hastanede kalp ameliyatı yapacağını, müvekkilinin de bundan kâr payı alacağını, davalının 2006 yılı Eylül ayında hastaneyi terk ettiğini, görev yaptığı sürede müvekkiline ödenen tutarlar gözetildiğinde aylığın 20.600 TL"ye tekabül ettiğini, böylece terk tarihinden dava tarihine kadar müvekkilinin 494.000 TL ödemeden mahrum kaldığını, ayrıca davalının bir hatası üzerine SGK"nın soruşturma açtığını, SGK ile yeniden sözleşme yapma imkânının kalmadığını ileri sürerek 494.000 kâr kaybının ticari faizi ile soruşturma nedeniyle 20.000 TL manevi tazminatın da yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkilinin hak edişini ödemediğini, karşılıklı rıza ile sözleşmenin sona erdiğini, kardiyoloji ve kalp-damar cerrahisi hizmetine davacının son verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı ve haksız olarak fesh ettiği iddiasına dayandığı, akdin geri kalan süresi için uğradığı zararları talep ettiği, SGK ile davacı arasındaki sözleşmenin feshedilmesinde davalının kusurlu olduğu, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 21. maddesindeki ödeme yükümlülüğünün davacı tarafça ihlal edildiği ve davacının da bu eylemi nedeniyle kusurlu olduğu, davacının ödemeleri aksatmasının davalının kusurlu davranışından kaynaklanmadığı, sözleşmenin feshedilmesinde her iki tarafın da kusurlu bulunduğu, davacının soruşturma açılmasına sebebiyet vermek, davalının da ödemeleri yapmamak suretiyle kusurlu davrandığı, tarafların eşit düzeyde kusurlu olduğunun değerlendirildiği, hiç kimsenin kendi kusurundan bir hak elde edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temlik alan ....harç ve cezadan muaf olduğundan harç ve ceza alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.