19. Ceza Dairesi 2018/6041 E. , 2019/1113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
ŞİKAYETÇİ : T.C. Ziraat Bankası A.Ş.
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
TEMYİZ EDENLER : Şikayetçi Vekili, Sanık ... Müdafii
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
I) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
İİK"nun 331. maddesinde tanımlanan “alacaklısını zarara uğratmak maksadıyla mevcudunu eksiltmek” suçuna 5237 sayılı TCK"nun 37-41. maddeleri kapsamında iştirak mümkün olup, sanıkların anılan suça iştirak edip etmediği tartışılmadan sanıkların icra dosyasında borçlu sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
II ) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Sanıkların üzerine atılı bulunan İİK"nun 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
“1-) Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette,
2-) Gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
3-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksilterek” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut uzlaşmazlıkta; şikayetçi vekilinin, 23.12.2014 tarihli şikayet dilekçesi ile borçlu-sanık ...’nün şahsı ve şirket adına kayıtlı taşınmazlarını, diğer sanıklara değerinin altında alacaklıyı zarara uğratma kastıyla devretmesi nedeniyle şikayette bulunduğunun anlaşılması karşısında; yapılan devirlerin alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla yapılıp yapılmadığının tespiti açısından; devredilen taşınmaz satış sözleşmeleri getirtilerek, taşınmazların tasarruf tarihindeki gerçek değeri ile satış değeri arasında fahiş fark olup ./..
olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sanık ve taşınmazı satın alan kişiler dinlenerek, taşınmazı satın alan şahıslar ile sanık arasında yakın akrabalık ya da yakın arkadaşlık ilişkilerinin bulunup bulunmadığı, taşınmazların halen kimin kullanımında olduğu, satış bedellerinin ödenip ödenmediği belirlenmeden ve suça konu tasarrufun iptaline ilişkin.....6. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/540 Esas sayılı dosyasının sonucunun kesinleşmesi beklenilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1) 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nun 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2) Sanık hakkında temel cezanın belirlenmesinde gerekçe gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekili ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.