18. Ceza Dairesi 2018/1254 E. , 2018/8264 K.
"İçtihat Metni"-MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sanık müdafiinin yüzüne karşı verilmesi nedeniyle tebliğnamedeki bir nolu, 08/10/2009 tarihli sanık müdafiinin bulunduğu oturumda esas hakkındaki mütalaayla sanık hakkında TCK"nın 125/4, 43. maddelerinin uygulanması talep edildiğinden iki nolu bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
A- Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşıldığından, sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
1- Görevi yaptırmamak için direnme suçunda korunan hukuki yarar; kamu idaresi organlarının görevlerini düzenli bir şekilde ve herhangi bir engelle karşılaşmadan yerine getirmelerini sağlamak suretiyle, kamu idaresinde sürekliliği güvence altına almak ve kamu faaliyetine saygıyı temin etmektir.
Kamu görevlisi kamusal faaliyette bulunan kişidir. Kamusal faaliyetin icrasını yapan kişilerin kamu görevlisi olduğu kabul edilmiştir. Görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşabilmesi için, kamu görevlisinin ilgili konuda görevli olması gerekir. Bu nedenle somut olayda görevli olup olmadığı araştırılmalıdır.
TCK"nın 265/1. fıkrasında tanımlanan görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşması için, kamu görevlisine karşı görevini gerçekleştirmeden veya görevini gerçekleştirdiği sırada cebir veya tehdit fiillerinin işlenmesi gerekir. Bu eylemlerin görevin yerine getirilmesini engellemeye veya güçleştirmeye elverişli olması gerekir.
Kamu görevlisinin yapmak istediği iş görevi ve yetkisi kapsamında olmalıdır. Görevli ve yetkili olmadığı halde işlem yapmak isteyen kamu görevlisine direnme halinde TCK"nın 265. maddesinde tanımlanan suç oluşmaz.
Görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşması için cebir veya tehdidin kamu görevlisine karşı göreve başlamadan veya başladığı sırada veya görevin icra edildiği sırada yapılması gerekir. Görevin yapılmasından sonra gerçekleştirilen cebir veya tehdit TCK"nın 265. maddesinde yazılı suçu oluşturmaz. Fiilin niteliğine göre TCK"nın 86, 106. maddelerinde yazılı suçlar oluşabilir.
Sanığın, adli olay nedeniyle müşteki polis memurları tarafından ekip aracına bindirilmek istendiği sırada öğrencilere "siz nasıl arkadaşsınız, beni götürüyorlar, beni bırakmayın" şeklindeki sözleri üzerine temyiz dışı sanık Emrah’ın, sanığın kolunu tutup görevlilere karşı bir eylemi bulunmadığı olayda, sanığın kamu görevlilerine karşı ne şekilde cebir veya tehdit kullanarak direndiği açıklanmadan, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre de,
a- Sanığın, birden fazla kişiyle birlikte ve birden fazla görevliye yönelik direnmesine karşın, TCK"nın 265/3 ve 43. maddeleri uygulanmaması,
b- Gerekçeli karar başlığına tutuklama ve tahliye tarihinin yazılmaması suretiyle CMK"nın 232/2-d. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve ..."ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29.05.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.