11. Ceza Dairesi 2017/4236 E. , 2017/7313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Resmi belgede sahtecilik suçundan beraat
Görevi kötüye kullanmak suçundan mahkumiyet
I. Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II. Sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-.... Barosuna bağlı olarak avukatlık yapan sanığın, Akbank .....’deki işinden ayrılan katılana Akbank ...... aleyhine haksız istifa nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açarak yüklü miktarda işçilik alacağını tahsil edebileceğini ve geçmişte maaşından fazla olarak kesilen gelir vergilerinin iadesini sağlayabileceğini söyleyerek, katılan tarafından ..... Noterliği aracılığıyla verilen 13.11.2008 tarih, .... yevmiye sayılı vekaletname uyarınca katılanın vekilliğini üstlendiği, bu kapsamda katılan tarafından sanığın banka hesabına 13.11.2008-22.07.2010 tarihleri arasında dava harcı, eksik harç, dava masrafı, gelir vergisi iadesi harcı, BBDK alacağı harcın tamamlanması, Yargıtay dosya masrafı adı altında 45.304 lira para yatırıldığı, katılanın, davanın akıbetine ilişkin sorularını ve davaya ilişkin evrakın birer suretinin kendisine verilmesine yönelik taleplerini, “davada gizlilik kararı var, evrakı seninle paylaşamam” diyerek geçiştirdiği, davayı kazandıklarını ve icra aşamasına geçileceğini söyleyerek katılana İstanbul 3. İş Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmiş gibi düzenlediği sahte mahkeme ilamını ibraz ettiği, bu aşamadan sonra da dosyanın Yargıtay"a temyiz incelemesine gönderileceğini belirterek katılandan para tahsil etmeye devam ettiği, katılanın şikayeti üzerine hukuki sürecin hiç başlatılmadığının anlaşıldığı olayda; sanığın olayların başlangıcından itibaren sergilediği hileli hareketlerle kendisine menfaat sağlamaktan ibaret eylemlerinin, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-i ve 43/1. maddelerine uyan zincirleme şekilde serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliğinde hata yapılarak görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.