12. Ceza Dairesi 2017/9024 E. , 2018/2701 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 5.512,00 TL maddi, 11.024,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "466 Sayılı Yasaya göre tazminat" ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, hüküm duruşmasında hazır bulunan Cumhuriyet savcısının isim ve sicil bilgilerine yer verilmemiş olması mahallinde ilavesi mümkün yazım eksikliği, olarak kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Tazminat davasına dayanak olan dava dosyasında davacının, 14/08/2012-27/12/2012 tarihleri arasında 135 gün süreyle tutuklu kaldığı gözetilip, 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapılmadan ay ve gün üzerinden hesaplama yapıldığında maddi zararının 3.327,75 TL olduğu ve maddi zarar olarak bu miktarın ödenmesine karar verilmesi gerekirken, asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada 226 gün üzerinden, 5.000,00 TL maddi tazminat talep edildiği de dikkate alınmadan, yazılı şekilde talepten fazla olarak 5.512,00 TL maddi zarar tespit etmek suretiyle, HMK‘nın 26. maddesinde düzenlenen "taleple bağlılık" kuralına aykırı davranılarak, davacı yararına fazla maddi tazminata hükmedilmesi,
2- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
3- Davacı hakkındaki tutuklama müzekkerelerinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin belirlenmesi suretiyle infaz edilen tutukluluk süresi tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
4- Tazminat davasının dayanağı olan kesinleşme şerhli karar örneğinin davacıya tebliğ edilip edilmediği araştırılıp, 14/07/2015 tarihinde açılan davanın süresinde açılıp açılmadığının şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve davacı açısından tazminat talep etme şartlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
5- Dava dilekçesinde, tarih belirtilmeden faiz talebinde bulunulmasına rağmen, hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için dava tarihi yerine, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
6- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 12/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.