21. Hukuk Dairesi 2014/20131 E. , 2015/14927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01/05/1983 olduğunun ve 20/08/2011 tarihi itibariyle emekli aylığı almaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının sigortalılık başlangıcının 01/05/1983 tarihi olduğunun tespti ile davacıya 01/08/2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının sigortalılık başlangıcının 01/05/1983 tarihi olduğunun tespti ile davacıya 01/05/2012 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması karar verilmiş ise de, karar sigortalılık başlangıcı yönünden eksik inceleme ve araştırma sonucu verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir." hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına imzalı 01/05/1983 tarihli işe giriş bildirgesinin davalıya ait işyerinden Kuruma verildiği ve Kurum tarafından kabul edildiği, yapılan kriminal incelemede işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, işyerinin 19/08//1980-05/10/1984 tarihleri arası 506 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu, davacı tarafından gösterilen tanıklar, beyanlarında, davacının çalıştığını belirttikleri anlaşılmaktadır
Somut olayda, dönem bordrolarının getirtilmediği, dinlenen tanıklar davacının çalıştığını belirtmişler ise de, dosya içeriğinden tanıkların bordro tanığı olup olmadıklarının tespit edilemediği, sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olduğunun araştırılmadığı, dolayısıyla eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; öncelikle uyuşmazlık konusu dönem olan 01/05/1983 tarihi itibariyle dönem bordrolarını getirtip bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, dinlenen tanıkların hizmet döküm cetvellerini istemek, gerekirse davalıya ait işyerine komşu olan işyerlerini Kurum, belediye ve vergi idaresi gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilip, bu işyerlerinin sahiplerini veya çalışanlarını dinlemek, davacıya ait sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olduğunu araştırıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.