Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/8054 Esas 2016/2483 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8054
Karar No: 2016/2483
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/8054 Esas 2016/2483 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/8054 E.  ,  2016/2483 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/07/2014 tarih ve 2014/193-2014/196 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin de aralarında bulunduğu...Grubu tarafından başta....olmak üzere birçok ülkede yatırılan paraların istendiği her an geri çekilebileceği ve karşılığında yüksek oranlarda faiz verileceği garantileri ile bir banka gibi davranılmak suretiyle binlerce Türk vatandaşından mevduat topladığını, yürütülecek yasadışı faaliyetler nedeniyle... tarafından şirket yetkilileri hakkında mağdurlar tarafından suç duyurularında bulunulduğunu ileri sürerek,20.000 TL"nin ödenme tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro cinsinden bir yıl vadeli mevduat cinsine uyguladığı faiz oranları üzerinden yürütülecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili, HMK 109. maddesinin 2. fıkrasında "talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağı" hükmüne haiz olduğunu, davacının alacağının miktarını açıklamak zorunda olduğunu, davacı ile davalı şirket arasında iddia edildiği gibi davalıyı borç altına sokacak herhangi bir hukuki işlemin bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, talep konusunun miktarı açıkça belli olup, davacının 20.000 TL üzerinden kısmi dava açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle, dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dilekçesi bir bütün olarak gözönüne alındığında, davacının 25.040 Euro karşılığı 60.000 TL"nin avans faizi ile tahsilini istediği, bunun yanında harca esas değer olarak 20.00 TL gösterildiği, yine harca esas değer kısmında davanın kısmi dava olarak açıldığını gösterecek ibarelerin yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında öncelikle çözümlenmesi gereken husus, davanın kısmi dava olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın niteliğinin saptanması bakımından, tüm dava dilekçesinin değerlendirilmesi zorunludur. Dava dilekçesi ve özellikle dava dilekçesinin 3 sayfasının sonu ile 4 sayfasının başlangıç kısmı gözönüne alındığında, davanın kısmi dava olmadığı davacının tüm alacağının tahsili istediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle eksik harç tamamlattırılarak, davanın esasına yönelik inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacının kısmi dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.