Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Davalı vekilinin temyizi yönünden; Mahkeme kararı davalı vekiline 06.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup, temyiz harcı 04.09.2013 tarihinde yatırılmış, temyiz dilekçesi 04.09.2013 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Bu durumda HUMK"nun 432. maddesi hükmünde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 2- Davacı vekilinin temyizi yönünden; Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için aynı yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği yıl itibarıyla dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır. Buna göre hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirmeye alınan karışık meyve bahçesini oluşturan elma ve şeftalinin verim, fiyat ve üretim giderinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünün 2008 yılına ait veri cetvelinde belirlenen değerler üzerinden hesaplanması gerekirken, karışık meyve bahçesini oluşturan elma ve şeftalinin veriminin hesabında son beş yıl Korkuteli ilçe veri ortalamasını; üretim giderleri hesabında elma için Antalya İl Müdürlüğü 2008 yılı verilerini esas alan ve şeftalinin üretim giderlerinde ise 2007 yılı Antalya İl Müdürlüğü verisini 2008 yılına güncellemek suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Mahkemece bilirkişi kurulundan bozma sebeplerine uygun ek rapor alınarak kazanılmış hak kuralı da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.