20. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2151 Karar No: 2020/1041 Karar Tarihi: 25.02.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2151 Esas 2020/1041 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanığın mahkum olduğu bir davanın incelenmesi sonucunda, eksik araştırma ile hüküm verildiğine karar verdi. Sanığın daha önce yargılanıp verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında söz konusu suçu işleyip işlemediği de belirlenmediği için, ikinci bir dava için kovuşturma şartının ortadan kalktığı ve davanın düşmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, hüküm açıklanmasına neden olan suç için hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya davanın düşmesi seçeneklerinin olabileceği de vurgulandı. Kararda, TCK'nın 191. maddesi ve 6545 sayılı Kanun'un 68. ve 85. maddelerine detaylı bir şekilde yer verildi.
20. Ceza Dairesi 2017/2151 E. , 2020/1041 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : OSMANİYE 7. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1.Ele geçirilen suça konu uyuşturucu madde ile ilgili ekspertiz raporu ve olay tutanağının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu evrakın aslı ya da onaylı örneklerinin denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 2-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” Karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi, 3- Hükmün açıklanmasına neden olan suçun “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olduğu, 6545 sayılı Kanunla getirilen TCK"nın 191. maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, hükmün açıklanmasına esas alınan ilamla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, ilgili suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" veya “davanın düşmesi” kararlarının verilmiş olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 4-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin bir bütün halinde ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe kanun tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 25/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.