11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/5341 Karar No: 2017/7300 Karar Tarihi: 31.10.2017
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5341 Esas 2017/7300 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, katılan adına sahte abonelik sözleşmeleri düzenlemekle suçlanmış ancak beraat etmiştir. Sanığın işyerinde düzenlenen sözleşmelerdeki imzaların katılanın eli ürünü olmaması ve nüfus cüzdanlarının kişiye ait olup olmadığının denetlenmemesi nedeniyle suçun sübutu sağlanamamıştır. Sanık, olay tarihinde sözleşmelerin düzenlendiği işyerinin kendisine ait olmadığını ve işletmediğini savunarak vergi mükellefiyetini sona erdirdiğine ilişkin belge sunmuş ve sözleşmelerin mükellefiyetini terk tarihinden sonra düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkeme, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddelerini de dikkate alarak sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininde ön ödeme önerisinde bulunulmasını gerektiğini belirtmiştir. Kanunun 56. maddesi \"Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz\" şeklinde düzenlenmiştir. Hüküm, 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 580
11. Ceza Dairesi 2017/5341 E. , 2017/7300 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
Katılan adına sahte abonelik sözleşmeleri ile GSM hatları çıkartıldığının iddia edildiği olayda, suça konu .... ve .... numaralı abonelik sözleşmelerinin sanık ..."a ait işyerinde düzenlenmesi, sözleşmelerdeki katılan adına atılan imzaların katılanın eli ürünü olmaması, ibraz edilen nüfus cüzdanının kişilere ait olup olmadığının denetlenmesinin zorunlu olması ve sözleşmeden doğan menfaatin adı geçen sanığa ait olması karşısında, bu sanığa yüklenen fiilin sübuta erdiği; sanık ... yönünden ise, sanığın ..... ve ....numaralı hatların düzenlendiği işyerinin kendisine ait olmadığını ve işletmediğini savunup vergi mükellefiyetini sona erdirdiğine ilişkin vergi dairesininden alınan belgeyi ibraz etmesi ve bu belgeye göre abonelik sözleşmelerinin mükellefiyetini terk tarihinden sonra düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanabilmesi bakımından; .... İletişim A.Ş.’den suça konu sözleşmelerin hangi bayide düzenlendiğinin sorulması, sözleşmenin sanık ..."in işyerinde düzenlendiğinin bildirilmesi halinde sözleşmeden doğan menfaatin sanığa ait olduğu da gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi ile sanık ..."a ve eylemin sübutu halinde sanık ..."e, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.