Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/3549 Esas 2017/5487 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/3549
Karar No: 2017/5487

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/3549 Esas 2017/5487 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm giyen sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyetine ilişkindir. Mahkeme, sanığa gönderilen davetiyenin adres kayıt sistemindeki adresine tebliğ edilmediğini ve bu nedenle tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamı kararı verilmesi gerektiğini belirtir. Ayrıca, sanığa verilen “1 yıl 3 ay” hapis cezasının para cezasına çevrilmesinin kanuna aykırı olduğu sonucuna varılır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- TCK'nın 191. maddesi (1. fıkrası): \"Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak\" suçundan hapis cezası öngörür.
- TCK'nın 62. maddesi: Ceza muhakemesi açısından uyuşturucu madde bağımlılığı olanların tedavi edilmeleri amaçlanır.
- TCK'nın 50. maddesi (1. fıkrası, a bendi): Hapis cezasının kısa süreli olması durumunda para cezasına çevrilebilir.
10. Ceza Dairesi         2013/3549 E.  ,  2017/5487 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    1- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına ilişkin ... Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından çıkarılan davetiyenin sanığın 19.10.2011 günü alınan savunmasında belirttiği ... adresine tebliğe çıkarıldığı, çıkarılan tebligatın “adresten taşındığı, ismen tanınmadığı” gerekçesiyle iade edildiği, iade üzerine davetiyenin bu kez aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre 18.05.2012 günü tebliğ edildiği ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 2. fıkrasına göre bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek, aynı Kanun"un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesinin 2. fıkrasına uygun olarak adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılması gerektiği, bu itibarla sanığın adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre, sanık hakkında TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası ile 62. maddesi uyarınca hükmolunan “1 yıl 3 ay” hapis cezasının kısa süreli olmadığı gözetilmeden aynı Kanun"un 50. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca para cezasına çevrilmesi,
    Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 07/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.