4. Hukuk Dairesi 2014/16412 E. , 2014/17379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2014
NUMARASI : 2014/358-2014/438
Davacılar A.. K.. vd vekili Avukat A..A.. A.. tarafından, davalı D.. A.. aleyhine 22/10/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davalı şirkete ait TV kanalında canlı olarak yayınlanan "Ya. De." adlı programına katılan şahıslar tarafından kendileri hakkında asılsız ithamlar ve hakaretlerde bulunulduğunu belirterek, manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
Davalı, yayının hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda; canlı olarak yayınlanan programa katılan şahıslar tarafından davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde konuşmalar yapıldığı, yayıncı kuruluşun da haksız fiil eyleminden sorumlu olduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davalı şirkete ait TV kanalında 3-4 gün boyunca canlı yayınlanan "Ya.. Değ.." adlı programa katılan dava dışı To. (Ye.) K.. ve F.. K.."nın davacı N.. K.. hakkında hakaret içeren sözler sarfettiği, ancak davacılardan A.. K.. aleyhine atfedilen bir iddia ve eylem bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacılardan A.. K.."a yönelik kişilik haklarına saldırı oluşturacak bir eylem bulunmadığından, A.. K.. yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalıların tazminatla sorumlu tutulması doğru bulunmadığından, kararın bozulması gerekmiştir.
b)Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya
göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu edilen olayda; olayın gelişimi, olay tarihi ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacılardan N.. K.. yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a,b) nolu bentlerde belirtilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.