11. Hukuk Dairesi 2015/13294 E. , 2016/2475 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : .... .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2014
NUMARASI : 2013/135-2014/586
Taraflar arasında görülen davada .... .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/12/2014 tarih ve 2013/135-2014/586 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; taraflar arasında personel taşıma işinden kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin bu kapsamda davalı şirkete pek çok fatura kestiğini, davalı yanca bir kısım ödemelerde bulunulmuş ise de, 6.332,60 TL alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için .... 27. İcra Müdürlüğü"nün 2012/11814 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafın dayandığı faturaların 2007 ve 2008 yıllarına ait olduğunu, talep edilen alacak üzerinden 5 yıl geçmiş olduğundan zaman aşımına uğradığını, davalının faturaların sebebi olarak gösterdiği iş yapılmadığı gibi müvekkili şirkete dava dilekçesindeki faturaların da teslim edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, bilirkişi raporunda, davacı yanın ticari defterlerinin kendi lehine delil olabilme özelliği taşımadığı, davacı yanın kendi lehine delil olabilme özelliği taşımayan 2007 ve 2008 işletme defter kayıtlarına göre davalı şirket adına KDV dahil toplam 12.177,60 TL"lik fatura düzenlendiği, işletme defterinin özelliği nedeniyle işbu fatura bedellerinin ödenip ödenmediği yada ne kadar kısmının ödendiğinin tespit edilemediği, davalı şirketin ticari defterlerinin kendisine verilen kesin süre içerisinde sunmaması nedeniyle incelenemediği, bu nedenle tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit edip etmediğinin tespitinin yapılamadığı, davacı tarafından icra takibinde talep edilen işlemiş faizin davalı şirketi temerrüde düşürmemesi nedeniyle yerinde olmadığının belirtildiği, dava konusu fatura tarihleri esas alındığında takip tarihi itibariyle zaman aşımı süresinin sona ermediği, davacının davalı şirket defterlerine de dayandığı, davalı şirketin verilen kesin süreye rağmen defterlerini sunmadığı ve defterlerin bulunduğu yerleri bildirmeyerek incelenmesinden kaçındığı, Cumhuriyet Savcılığı"na faturaların sahte olarak düzenlendiği yönünde şikayette bulunmadığı, davacının defter kayıtlarına göre alacaklı olduğu gerekçesiyle, asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne, takipten önce temerrüd kanıtlanamadığından işlemiş faiz talebi ile alacak yargılamayı gerektiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, taşıma nedeniyle oluşan navlunun tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı süresi içinde zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Taşıma yapılan tarih itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK"nın 767/1. maddesi gereğince, haksız olarak alınan taşıma ücretinin geri alınması ve taşıma ücreti dahil olmak üzere taşıma mukavelesinden doğan bütün alacaklar bir yılda müruruzamana uğrar. Aynı maddenin 5. fıkrasında zamanaşımının on yıl olduğu haller gösterilmiştir. Davacı taşıyıcının düzenleyip davalıya gönderdiği faturalar 2007-2008 tarihli olup, icra takibi 20.06.12 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda mahkemece, bu madde hükmü değerlendirilmeksizin zamanaşımı dolmadığı gerekçesiyle zamanaşımı def"inin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.