Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5431
Karar No: 2016/2072
Karar Tarihi: 22.02.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5431 Esas 2016/2072 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5431 E.  ,  2016/2072 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 2007 yılında yapılıp 19.06.2008 ilâ 18.07.2008 tarihleri arasında ilân edilen kadastro sırasında, ... 102 ada 1 ve 104 ada 42 parsel sayılı sırasıyla 253.974,74 m² ve 42.724,18 m² yüzölçümündeki taşınmazlardan; 102 ada 1 sayılı parsel “...”, 104 ada 42 sayılı parsel ise “Ham Toprak” niteliğiyle ... adına tespit edilmiş ve itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmişlerdir.
    Davacı ... vekili 28.06.2012 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu 102 ada 1 ve 104 ada 42 sayılı parseller içinde müvekkiline ait 15 Haziran 2006 tarih 3 sıra numaralı tapulu taşınmazının bırakıldığı iddiasıyla dava konusu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkiline ait tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazın müvekkili adına tescili isteğiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve ... köyü 104 ada 42 sayılı parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile; 102 ada 1 sayılı parselin aynı krokide (C1) ile gösterilen bölümlerinin tapularının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydı nedeniyle, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanılan 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü süre içinde açılan tapu iptali ve tescile ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosu, 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlardan 102 ada 1 sayılı parsel içinde kalan yer ... alanı içinde, 104 ada 42 sayılı parsel içinde kalan yer ise ... alanı dışında bırakılmıştır.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, hükme dayanak alınan ... bilirkişi taşınmazları memleket haritası ve hava fotoğrafı üzerinde aplikeli göstermemiş, ayrıca, birbirinden üretilmemiş memleket haritası ve hava fotoğrafı kullanmış, (1961 tarihli memleket haritası ve 2001 tarihli hava fotoğrafı) davacının dayandığı tapu kaydı değişebilir sınırlı olması nedeniyle miktarıyla geçerli olduğu halde kapsamı belirlenmemiş, çekişmeli taşınmazların sınırında dere bulunmasına rağmen mahkemece yapılan keşfe jeolog bilirkişi götürülmemiştir. Ayrıca, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince ... sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli

    hale getirmek imar ve ihya olarak kabul edilemez), imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmî olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir. Yani özetle, bu tür uyuşmazlıklarda taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç ve sürecinin takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında hava fotoğrafları ve topoğrafik haritalardan yararlanmak suretiyle belirlenmesi gerekir. Ancak, somut olayda mahkemece anlatılan biçimde de bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
    O halde mahkemece sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle, davacının dayandığı 15 Haziran 2006 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren okunaklı olarak tüm gittileri ve krokileri ile revizyon görmüşse, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafı ile bu hava fotoğrafı kullanılarak üretilmiş memleket haritası, davaya konu yapılan taşınmazlara komşu olan bütün parsellerin kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanağı olan belgeler (tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte) getirtilmeli, yine kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15 - 20 - 25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 2 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile önceki keşiflerde görev almayan halen ... ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman bir ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita - jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden keşif yapılmalı, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ...dan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ... Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ...dan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; en eski tarihli hava fotoğrafı stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, davaya konu taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, öncelikle davacının dayandığı Haziran 2006 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleri okunup hudutları yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli ve teknik bilirkişiye uygulanan kaydın miktarı ile

    geçerli kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, şayet davaya konu yapılan taşınmazların tamamen veya kısmen dayanak tapu kaydının kapsamında kalmadığı veya dayanak tapu kaydı hudut itibariyle taşınmazları kapsıyorsa da miktarı ile tamamını kapsamadığı belirlendiği takdirde, çekişmeli taşınmazlar tamamen dayanak tapu kaydı kapsamı dışında ise tamamı, kısmen dayanak tapu kaydı kapsamı dışında ise (miktarı ile geçerli kapsamı dışında ise) tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölümü yönünden bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 2 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinden bilirkişilere bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları yardımıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazların imar ve ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, uzman ziraat mühendisinden; çekişmeli taşınmazların toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle ve taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, tanık ve yerel bilirkişiler taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp ve bu ifadeler yakın taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak sözkonusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ayrıca... bilirkişiden taşınmazların öncesinde dere yatağı olup olmadığı, dere yatağının yatak değiştirmesi sonucu oluşup oluşmadığı, derenin etki alanında bulunup bulunmadığı ve kıyı kenar çizgisinin nereden geçtiği hususunda krokili rapor alınmalı ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 22/02/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi