Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11081
Karar No: 2016/2473
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/11081 Esas 2016/2473 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/11081 E.  ,  2016/2473 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : .... 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2014
NUMARASI : 2014/358-2014/406


Taraflar arasında görülen davada .... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/12/2014 tarih ve 2014/358-2014/406 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı taraf ile yapılan hisse devir sözleşmesinin 9. maddesi gereğince, her türlü sözleşme öncesinde doğmuş harç ve ceza ve benzeri hükümlüklerin yanı sıra sözleşmesel borç ve taahhüt ve yükümlülüklerinin tamamının davalıya ait olacağına ilişkin hüküm bulunması ve 6183 sayılı Amme Alacakların Tahsili Usulü Hakkındaki Yasa"nın 35. maddesi gereğince amme alacağının ödenmemesinde müteselsil sorumluluğunun bulunması, yine TTK 336. maddesi gereğince kanunen tutulması gereken defterlerin mevcut olmaması veya bunların düzensiz tutulması ve Yasa"nın ve sözleşmenin kendilerine yüklediği sair vazifeleri kasten veya ihmal neticesi olarak yapılmaması halinde yönetim üyelerinin şirket adına yapmış oldukları sözleşme ve muamelelerden müteselsil sorumlulukları olduğuna dair hükümler birlikte değerlendirildiğinde, hisse devir sözleşmesinden önceki döneme dair vergi borcu için yapılan ödemelerden davalının sorumlu olmasına rağmen davalı tarafça ödenmediği, bunun üzerine hakkında icra takibi yapıldığı icra takibinin davalının haksız itirazı ile durdurulduğunu iddia etmiş ve itirazın iptali ile takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, sorumluluğun şirkete karşı değil vergi dairesine karşı olduğunu ve borcun da ödenmiş olmasından dolayı sorumluluğunun olamayacağını, yine yönetim kurulunun sorumluluğundan bahsedebilmek için kusurlu olması gerektiğini oysa her hangi bir kusurlu hareketinin bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının açıkça şirketi zarara kusurlu veya kasıtlı hareketleri ile uğrattığına ilişkin her hangi bir delile ulaşılamadığı, davacının ödenen vergisel ceza ve ferilerinden sorumlu olması için yasa gereği kusurlu olması gerekir iken, bu yönde gerçekten kusurlu olduğunu gösterir itiraza uğramış ve yargı denetiminden geçmiş vergi uzmanları tarafından düzenlenen rapor üzerine davacı tarafça ödenen herhangi bir vergi cezasının veya fer"isinin bulunmadığı, dava dışı fatura ve belge alınan firmalara ilişkin vergi uzmanlarınca tutulmuş olan belgelere sorgusuz olarak itibar edilerek davacı tarafça bunlara yönelik yargısal denetim yoluna gidilmeden davalının, davacı şirketi kusurlu hareketleri ile zarara uğrattığını gösterir deliller sunduğundan bahsedilemeyeceği, davalının, sözleşmesinin 9. maddesine atfen sorumlu tutulabilmesi için, yine davacı tarafça yapılan ödemelerin gerçek ve ödeme mecburiyeti olup haklı ve zorunlu olarak ödenmek zorunda kalındığının ispatlanması gerektiği, aksinin kabulünün hakkaniyete aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, eski ortak ve yönetim kurulu başkanı olan davalının sorumluluğuna dayalı olup, davacı, hem davalı ile dava dışı kişi arasındaki hisse devir sözleşmesindeki hükme, hem de 6762 sayılı TTK"nın 336. maddesinde düzenlenen davalı yönetim kurulu başkanının sorumluluğuna dayalı olarak dava açmıştır. Davacının iddiasına göre, şirkete vergi ziyaı cezasının tahakkuk ettirildiği tarih itibariyle davalı yönetim kurulu başkanı olup, bu cezaya, bir takım naylon faturaların davacı şirket defterlerine işlenmiş olması sebep olmuştur. Bu durumda, davacı şirketin yönetim kurulu başkanı olan davalı aleyhine sorumluluklarını yerine getirmediği gerekçesiyle dava açılabilmesi için somut olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK"nın 341. maddesi gereğince genel kuruldan sorumluluk davası açılması yönünde karar alınması dava şartı olup, bu şartın dava sırasında da ikmali mümkündür. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi