14. Hukuk Dairesi 2015/770 E. , 2016/7580 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı, davalılarla 10.09.1993 tarihinde ...1. Noterliğinde satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, davalıların dava konusu 92 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerinin tamamını kendisine satmayı vaat ettiklerini, sözleşme gereği edimini yerine getirerek bedelin tamamını davalılara ödediğini ancak tapu devrinin yapılmadığından bahisle 92 ada 25 parsel sayılı taşınmazdan imar uygulaması sonucu oluşan 94 ada 1 parsel ve 184 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki davalılar payının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Davalılardan Mustafa davayı kabul etmiş, Nazif ise zamanaşımı def"inde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazlardaki payın iptali ile davacı adına tesciline, Nazif yönünden ise zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı ve davalı ... temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ..."nın tüm temyiz itirazlarının reddine,
2) Davacı ..."nin temyiz itirazlarına gelince, davacı 10.09.1993 tarih, 15914 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesine dayanarak 92 ada 25 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı hisse ile ilgili olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter
önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
Uyuşmazlık 10.09.1993 tarihli sözleşme uyarınca taşınmazın zilyetliğinin devredilmiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Sözleşmede aynen "".... bu taşınmaz üzerinde hiçbir hak ve ilgimizin kalmadığını, alıcının malı olduğunu,..."" ibaresi yer almaktadır. Anılan ibareden açıkça taşınmazın zilyetliğinin devredildiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki bu sözleşmeden sonra taraflarca bir araya gelinerek 1994 tarihinde miras taksim sözleşmesi yapıldığı da zilyetliğin teslimini teyit etmektedir.
Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle 1) Davalı ..."ın temyiz itirazlarının reddine, 2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde davacı tarafa iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.