16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2541 Karar No: 2018/3148 Karar Tarihi: 08.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2541 Esas 2018/3148 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/2541 E. ve 2018/3148 K. numaralı hükümde, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçuyla mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Dosya incelendiğinde, Anayasa Mahkemesi tarafından TCK’nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi gereken bir iptal kararının bulunduğu ve yargılama sürecindeki tüm usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği, sanığın eyleminin doğru nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, temyiz davası esastan reddedilerek hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri gösterilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/2541 E. , 2018/3148 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz
dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 08.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.