9. Hukuk Dairesi 2013/14925 E. , 2015/9835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, sefer primi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek , kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ve sefer primi alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının devamsızlık yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece , toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara , toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2- Davacı işçinin kıdem tazminatına esas ücretinin miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı şehirler arası tır şoförü olarak çalışmakta olup, asgari ücret ve sefere bağlı prim üzerinden ücret almaktadır. Esasen uyuşmazlığın temel noktasını da , davacının prim miktarları teşkil etmektedir.
Bilirkişi raporu doğrultusunda, yerel mahkeme, davacının aylık prim miktarını net 2000,00TL olarak kabul etmişse de sadece davacı vekilinin beyanında geçen bu miktara nasıl ulaşıldığı anlaşılamamaktadır. Tanıklar harcırahın km başına ödendiğini, bunun da 160-180 kuruş arası olduğunu beyan etmişlerdir. Dosyada, davacının hizmet süresince katettiği yol mesafesine ilişkin bir delil olmadığından bu beyanlardan yola çıkarak prim miktarına ulaşmak mümkün değildir.
Davalı ise davacının 2008 - 2010 dönemine ilişkin gidilen şehre göre ödenen harcırahın yazılı olduğu davacının imzasını da içeren tediye makbuzlarını sunmuştur. Davalı bunların sefer prim ödemeleri olduğunu savunmuş, davacı ise bu savunmaya itiraz etmemiştir. O halde, bu tediye makbuzlarının sefer primi ödemeleri olduğunun kabulü ile primin tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Mahkemece yapılacak iş, bilirkişiden alınacak bir ek rapor ile, tediye makbuzları dikkate alınarak işçinin bir yılda yaptığı seferlere göre aldığı prim tutarları toplamının bir güne bölünmesi suretiyle günlük tazminata esas prim miktarının tespit edilmesi ve çıplak ücrete ilave edilerek kıdeme esas ücretin bulunarak sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın , yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA , peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.