14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/162 Karar No: 2016/7578 Karar Tarihi: 27.09.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/162 Esas 2016/7578 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/162 E. , 2016/7578 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine dair verilen 30.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R
Dava, ...Belediye Encümeninin 31.12.2013 tarih, 1521 sayılı kararı ile 10.06.2014 tarih ve 640 sayılı kararı uyarınca tarafların maliki bulundukları parsellerin İmar Kanunu’nun 15.,16. ve 17. maddeleri uyarınca ifraz ve tevhid işlemine tabi tutulması hakkında karar alındığını, davalıların söz konusu karar uyarınca tapu sicilinde gerekli işlemleri yapmadıklarını ileri sürerek tevhid kararı gereğince 452-430 ve 433 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tevhid sonucu oluşacak yeni parsellerin hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davaya konu tevhid işlemi tarafların rızasına dayanan idari bir işlem olup, tarafların iradeleri yerine geçmek suretiyle idari işlemde adli yargı olarak karar verilemeyeceğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılan tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar olarak gösterilmiştir. Öte yandan, tapu iptal ve tescil davaları tapu siciline yönelik olup, İYUK"nun 2. Maddesi kapsamında idari dava türü değildir. Somut olayda da; tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğuna göre; tapu siciline yönelik bu talep hakkında adli yargının görevli olduğu açıktır. O halde mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.