16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1918 Karar No: 2018/3147 Karar Tarihi: 08.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1918 Esas 2018/3147 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunu esastan reddetti. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirlendi. Sanığın çocuklarını örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği kararlaştırıldı. Ancak, fıkrasında atıf maddesi olarak silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesi gösterildiği için hüküm BOZULDU ve sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanması talep edildi. Kararda, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 314/2, 62, 53, 58/9, 63 maddelerine de atıfta bulunuldu.
16. Ceza Dairesi 2018/1918 E. , 2018/3147 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesi yollamasıyla TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dairemizin 26.10.2017 tarih ve 2017/1809 Esas 2017/5155 Karar sayılı kararında silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin yapılan açıklamalar ışığında; sanığın, çocuklarını örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek; Yerel mahkemenin, bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibariyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas 2017/3 Karar sayılı kararında açıklanan gerekçeleri de benimsemiş olması karşısında, gerekçede ayrıca Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek; bylock delilinin istihbari nitelikte görülerek istihbari delillerin hükme esas alındığının kabulü; bylock delilinin incelenmesi için CMK’nın 134. maddesine göre karar alınmasının gerekli olmadığına ilişkin değerlendirme hukuki dayanaktan yoksun olup yasa ve yerleşik
uygulamalara aykırı ise de sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Dairemizin 24.04.2017 tarih ve 2015/3 Esas 2017/3 Karar sayılı ilk derece kararında ve 14.07.2017 tarih ve 2017/1443 Esas 2017/4758 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; silahlı terör örgütü olduğuna karar verilen FETÖ/PDY yapılanmasına üye olma suçundan hüküm verilirken, hüküm fıkrasında atıf maddesi olarak silahlı terör örgütlerine uygulama imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesinin gösterilmesi, Kanuna aykırı olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün birinci fıkrasından "3713 sayılı yasanın 7/1. maddesi delaletiyle" ibaresi çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.