Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12796
Karar No: 2018/6408
Karar Tarihi: 26.6.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/12796 Esas 2018/6408 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/12796 E.  ,  2018/6408 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, harca esas değeri 85.042,08 TL göstererek, müvekkiline zorunlu trafik sigortalı, davalı sigortalıya ait aracın davalı yönetiminde iken ehliyetsiz ve 2,21 promil alkollü şekilde tek taraflı trafik kazası yapması sonucu araçta yolcu olan murisin vefat ettiğini, yolcu murisin mirasçılarına 73.242,00 TL ve 7.648,00 TL destek tazminatı ödendiğini, ayrıca ilk müdahale masrafı olarak 538,01 TL Sağlık Bakanlığı’na ödeme yapıldığını beyanla, toplamda 81.248,00 TL yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamını, %40 ... inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; (Kapatılan) ... Müdürlüğü"nün 2009/387 sayılı dosyasında davalı hakkında yürütülen takibe itirazın iptali ile toplam 81.428,01 TL asıl alacak üzerinden takibin devamı ile; 74.186,01 TL asıl alacağa ödeme tarihi olan 27/03/2009, 7.648,00 TL asıl alacağa ödeme tarihi olan 07/04/2009 tarihinden itibaren faiz işletilmesine, İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca asıl alacağın %40"ı olan 32.571,20 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, zorunlu trafik sigortacısı tarafından zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın ehliyetsizlik ve alkol nedeniyle sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi ... ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir.
    Tefhim edilen hüküm başka gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
    Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK.’nun 381.-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 294-297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK m. 297/II); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Somut olayda yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 11/03/2015 tarihli kısa kararda "Davanın kısmen kabulü ile; (Kapatılan) ... Müdürlüğü"nün
    2009/387 sayılı dosyasında davalı hakkında yürütülen takibe itirazın iptali ile toplam 81.428,01 TL asıl alacak üzerinden takibin devamı ile; 74.186,01 TL asıl alacağa ödeme tarihi olan 27/03/2009, 7.648,00 TL asıl alacağa ödeme tarihi olan 07/04/2009 tarihinden itibaren faiz işletilmesine," denildiği halde, gerekçeli kararda "Davanın kısmen kabulü ile; (Kapatılan) ... Müdürlüğü"nün 2009/387 sayılı dosyasında davalı hakkında yürütülen takibe itirazın iptali ile toplam 81.428,01 TL asıl alacak üzerinden takibin devamı ile; 74.186,01 TL asıl alacağa ödeme tarihi olan 27/03/2009, 7.648,00 TL asıl alacağa ödeme tarihi olan 07/04/2009 tarihinden itibaren faiz işletilmesine, İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca asıl alacağın %40"ı olan 32.571,20 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir.
    ... inkar tazminatına ilişkin olarak bu durum HMK"nin 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Kabule göre de;
    a) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    b) 6100 Sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda davacı zorunlu trafik sigorta şirketi 3. kişilere yaptığı destek tazminatı ödemesi ile ilk müdahale masrafı olarak Sağlık Bakanlığı’na yaptığı ödemenin davalı sigortalısından rücuen tahsili için başlattığı takibe itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece gerçek zarar hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, davacının yaptığı ödemelere göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı ... dosyasında borca ve faize itiraz etmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece ilk müdahale masrafı bakımından bir ... uzmanından, yolcu murisin mirasçılarının talep edebileceği destek zararı ve faiz hesabı bakımından bir hukukçu bilirkişiden bilirkişi raporu aldırılarak, davacının davalı sigortalısına rücu
    edebileceği miktar belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    c) Alacak likit olmadığından davacının ... inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, gerekçeli kararda ... inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (1) ve (2-b-c) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.6.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi