Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar, davalı şirket çalışanları tarafından yapılan kontrolde şantiyede abone olunmaksızın kaçak elektrik kullanıldığını tespit etmeleri üzerine kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlediklerini, bu tutanağa dayanılarak davalı kurum tarafından kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, abone olmadan kullandıkları elektriği sayaçtan geçirerek kullandıklarını, kaçak elektrik kullanmadıklarını, davalı kurum tahakkukunun fahiş oldugunu öne sürerek, davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davada yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkeme olan Kahramanmaraş Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeni ile davanın yetki yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu alacağın abonesiz kullanım nedeniyle tahakkuk ettirilen bedele ilişkin bulunduğu, 6100 sayılı HMK"nın 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkemenin davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Kahramanmaraş Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacılar temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK.nun " haksız fiilden doğan davalarda yetki " başlıklı 16.maddesi hükmüne göre, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olduğu açıklanmıştır. Somut olaya gelince; dava, haksız fiilden kaynaklanan ve istenen miktarda borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Haksız fiilin işlendiği ve zararın meydana geldiği yerin Adıyaman ili olması nedeniyle mahkemenin yetkili gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.