11. Hukuk Dairesi 2016/1971 E. , 2016/2459 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti"nce verilen 25.02.2015 gün ve 2015/1536 Esas sayılı karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiğ... Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı şirketten satın aldıkları emtianın..."dan..."a dava dışı sigortalı şirket tarafından taşınması sırasında bir kısmının çalındığını, bunun üzerine hasarın karşılanması için davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini, davalı şirketin sınırlı sorumluluk prensibi gereğince ödeme teklifinde bulunarak ibraname düzenlediğini, ancak olayda sınırlı sorumluluk prensibinin uygulama koşullarının oluşmadığını, zararın tümünden sorumlu olduğunu ileri sürerek, 80.327,17 USD"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, meydana gelen olayda dava dışı sigortalı taşıyan şirketin çalışanının ağır kusurlu olduğunu, bu sebeple hasarın teminat kapsamı dışında kaldığını, sorumlu olduğunun kabulü halinde dahi sınırlı sorumluluk prensibi gereğince zararın tümünden sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Kurulu"nca,.... Sigorta Poliçesi hükümlerine göre hasarın teminat kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacıların itirazları üzerine İtiraz Hakem Heyeti 12.06.2015 tarihli kararı ile, davalının hasar ödemesi için ibraname düzenlemekle hasarın sigorta kapsamında olduğunu ikrar ettiğini, olayda dava dışı sigortalı taşıyıcı şirketin çalışanının “kasta eşdeğer kusuru” bulunduğundan, davalı şirketin.... 23. maddesindeki sınırlı sorumluluktan faydalanamayacağı gerekçesiyle, itirazın kabulü ile Hakem Heyetinin 25.02.2015 tarih ve 2015/1536 sayılı kararının kaldırılmasına ve poliçedeki muafiyetin mahsubu ile 79.140,89 USD"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 15.757,97 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
....Sigortası Genel Şartlarının 3/a maddesinde “sigortalının bizzat kendisinin, kanuni temsilcisinin, sigortalı adına hareket eden yetkili kişilerin ....hileli, kasıtlı olarak veya ağır kusur sonucunda sebep oldukları hasar ve ziyalar” ile aynı genel şartların 3/t maddesinde “sigortalının veya istihdam ettikleri kişinin koruması altındayken nakil aracının denetimsiz bırakılması nedeniyle içindekilerin çalınmasından kaynaklanan hasara ilişkin taleplerin” sigorta teminatı dışında kaldığı düzenlenmiştir.
Tazminat istemine ilişkin konu hırsızlık olayının, araç sürücüsünün kamyonu yüklü bir vaziyetle, tenha ve tarla yanında bulunan, güvenlik kamerası olmayan, kimseye görünmeden araca ulaşmanın mümkün olduğu akaryakıt istasyonunun park alanına 31.03.2014 tarihinde bırakılması, sürücünün yatmaya gitmesi ve 02.04.2014 günü aracın yanına dönüldüğünde fark edilmesi sonucu gerçekleşmiştir.
Sürücünün eyleminin,.... Konvansiyonun 29. maddesinde düzenlenen “kötü hareket veya kötü harekete eşdeğer sayılan kusurdan” ileri geldiği gerek Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve gerekse İtiraz Hakem Heyetinin kabulünde olduğu gibi sayın çoğunluğunda kabulündedir.
Uyuşmazlık, Konvansiyonun 29. maddesi gereğince “kötü hareket veya kötü harekete eşdeğer kusur” olarak kabul edilen sürücü eyleminin aynı zamanda Sigorta Genel Şartlarının 3/a maddesi gereğince de ağır kusur teşkil edip etmeyeceğine ilişkindir.
Türk Hukukunda “isteyerek kötü hareket” diye ifade edilen bu kavramı tam olarak karşılayan bir davranış bulunmamaktadır. Bu sebeple bu kavramın uygulanmasında en yakın kavram olarak 6762 TTK 786. maddesinde ifade edilen ve.... 29. maddesine benzer sonuçlar düzenleyen “ağır kusur ve hile (kasıt) kavramlarını dikkate almak yerinde olacaktır.
Ayrıca gerek anlam itibariyle ve gerek...."ye taraf olan devlet mahkemelerinin bu kavrama verdikleri anlam dikkate alındığında “isteyerek kötü hareket” kavramına en yakın kavramın, ağır kusur ve hile (kasıt) durumu olduğu görülmektedir. (Ziya Akıncı Karayolu ile Milletlerarası Eşya Taşımacılığı ve.... sh. 156)
Nitekim Yargıtay 11. H.D 2011/74 E, 2011/4452 K. sayı 15.04.011 günlü kararı ile yine 2012/14618 E, 2013/14163 sayı 03.07.2013 günlü kararlarda da “isteyerek kötü hareket” kavramı ağır kusur olarak değerlendirilmiştir.
Bu durumda, somut olay yönünden sürücünün.... 29. maddesine göre “isteyerek kötü hareket” etme eylemi, aynı zamanda Sigorta Genel Şartlarının 3/a maddesi gereğince “ağır kusur” teşkil ettiğinden riziko, sigorta teminatı dışında kalmaktadır.
Diğer taraftan, Sigorta Genel Şartları"nın 3/t maddesinde öngörüldüğü üzere hırsızlık olayı, sigortalının istihdam ettiği kişinin koruması altında iken nakil aracının denetimsiz bırakılması sonucu gerçekleştiğinden, bu nedenle de riziko teminat dışıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle,.... Sigortası Genel Şartlarının 3/a ve 3/t maddeleri gereğince riziko teminat dışında kaldığından İtiraz Hakem Heyeti karının bozulmasına karar verilmesi gerektiği halde yazılı gerekçe ile onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.