Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 08.08.2017 tarih ve 2017/5250 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.08.2017 tarih ve KYB-2017/49119 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ..."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 356, 59/2 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddeleri gereğince 355.875.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine dair Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/12/2004 tarihli ve 2004/96 esas, 2004/390 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve kamu davasının düşürülmesine ilişkin talebinin reddine ilişkin Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/04/2015 tarihli ve 2004/96 esas, 2004/390 sayılı ek kararına yönelik itirazın hukuki yarar bulunduğundan bahisle kabulüne dair Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/05/2015 tarihli ve 2015/228 değişik iş sayılı kararını takiben, mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, sanığın 765 sayılı Kanun"un 356, 59/2 ve 647 sayılı Kanun’un 4. maddeleri gereğince 355.875,00 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına, denetim süresinin 25/01/2005 tarihinde başlayıp 25/01/2010 tarihinde sona erdiği ve denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine ilişkin Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli ve 2004/96 esas, 2004/390 sayılı ek kararının "Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/12/2004 tarihli ve 2004/96 esas, 2004/390 sayılı dosya aslının, yapılan aramalara rağmen bulunamadığına dair 12/06/2017 tarihli tutanakla bildirildiğinden, oluşturulan mevcut dosya üzerinden yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre,
1- Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/05/2015 tarihli ve 2015/228 değişik iş sayılı kararı yönünden;
Her nekadar hükümlünün hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve kamu davasının düşürülmesine ilişkin talebi üzerine mercii Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda sanığın itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, hakim ve mahkemeler tarafından verilen kararların gerekçeli olması ve hukuki dayanaklarının bulunmasının gerektiği cihetle mercii tarafından hukuki yarardan kastedilen hususun ne olduğunun açıklanmadan karar verilmesinde,
2- Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli ve 2004/96 esas, 2004/390 sayılı ek kararı yönünden;
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinde yer alan, “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.”, anılan maddenin 8. fıkrasında yer alan, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur.” şeklindeki düzenlemeler ile aynı maddenin 10. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.” biçimindeki düzenleme nazara alındığında, sanık hakkında, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli ve 2004/96 esas, 2004/390 sayılı ek kararına konu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz edilmeksizin 11/09/2015 tarihinde kesinleştiği, 5 yıllık denetim süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 22.12.2004 tarih ve 2004/96 Esas-2004/96 Karar sayılı dosya aslının yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadığına dair 12.06.2017 tarihli tutanak doğrultusunda, UYAP kayıtlarına göre oluşturularak Dairemize gönderilen dosya sureti incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre;
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 308/7. maddeleri uyarınca; mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile itiraz mercii olarak yapılan incelemelerde ise itirazın kabulü ve reddine dair hukuki dayanakların nelerden ibaret olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılmasının gerektiği, kanun yararına bozma talebine konu Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 25.05.2015 tarih ve 2015/228 D.İş sayılı kararının iş bu özellikleri taşıdığı anlaşılmakla, ihbarnamedeki (1) nolu bozma düşüncesi bu nedenle yerinde görülmediğinden REDDİNE,
2-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesindeki (2) nolu düşünce yerinde görüldüğünden, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.07.2015 tarih ve 2004/96 Esas-2004/390 Karar sayılı sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve CMK"nın 231/10. maddesindeki koşullar oluştuğundan, hükümlü hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşmesine dair ek kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, gereğinin mahkemesince takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.