14. Hukuk Dairesi 2016/2967 E. , 2016/7534 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.07.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davalı vekili, taşınmaz üzerinde bulunan binanın 2. katının müvekkili davalı ve eşi ... tarafından yapıldığının mahkeme kararıyla kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 487 ada 40 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki muhdesat ve şerhlerle birlikte satış yoluyla ortaklığının giderilmesine dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17.02.2015 tarihli ve 2014/11940 Esas 2015/1670 Karar sayılı ilamıyla "Somut olayda, satışına karar verilen taşınmazın satışının ne şekilde yapılacağının ve satış sonucu elde edilen bedelin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi, ayrıca taşınmaz üzerindeki muhdesat ve arzın değerleri ayrı ayrı tespit edilerek tüm değerinin hesaplanması ve bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin oran kurulmak suretiyle tespiti ve tespit edilen oran uyarınca satış sonucu elde edilen bedelin taraflara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de, 01.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda arsa değeri hesaplanırken taşınmazın yüzölçümünün 218,00 m2 yerine 281,00 m2 olarak belirlenmesi ve bu yüzölçümüne göre hatalı olarak hesaplama yapılması da yerinde değildir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece, satışın genel açık artırma suretiyle yapılmasına ve satış bedelinden taşınmaz üzerindeki binanın ikinci katında (normal kat) bulunan mesken niteliğindeki muhdesata isabet eden %11,3 oranındaki kısmın davalı paydaşa, geri kalan %88,7 oranındaki kısmın ise tapu kaydı ve veraset ilamındaki payları oranında taraflara ödenmesine karar verilmesi, ayrıca dosyada davalı vekilinin vekaletnamesinin bulunduğu anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 1.100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de, belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca hüküm sonucunun 1. bendinin hükümden çıkarılarak yerine "Davanın kabulü ile İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi,
...Mevkiinde kain 487 ada 40 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki muhdesat ve şerhlerle birlikte genel açık artırma yoluyla satılarak ortaklığının giderilmesine, satış bedelinden taşınmaz üzerindeki binanın ikinci katında (normal kat) bulunan mesken niteliğindeki muhdesata isabet eden %11,3 oranındaki kısmın davalı paydaşa, geri kalan %88,7 oranındaki kısmın ise tapu kaydı ve veraset ilamındaki payları oranında taraflara ödenmesine" sözcüklerinin eklenmesine, hüküm sonucunun 6. bendinin hükümden çıkarılarak yerine "Davalı yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalının hissesine düşen kısım çıkarıldıktan sonra kalan kısmının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine" sözcüklerinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.