11. Ceza Dairesi 2015/7408 E. , 2017/7258 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Temyiz dilekçesi içeriğine göre, sanığın temyiz itirazlarının yalnızca hakkında “resmi belgede sahtecilik“ suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmakla, resmi belgede sahtecilik suçuna yönelik kurulan hükme hasren yapılan temyiz incelemesinde;
1-Sanığın tamamen sahte olarak oluşturulmuş çek yaprağını mağdur ... ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden mağdura vermek suretiyle tedavüle koyarak resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; çek aslının dosya içerisinde bulunmaması ve suça konu çekin iğfal kabiliyeti yönünden mahkemece incelenmediği anlaşılmakla, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu çek aslı huzurda incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazılıp, Türk Ticaret Kanunu"nda öngörülen zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığı belirlenerek, gerekçede aldatıcılık niteliği ve zorunlu unsurları havi çek olup olmadığı hususları irdelenip, denetime olanak verecek şekilde suça konu çek aslının dosya içerisinde bulundurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 03.06.2008 tarih ve 2008/7-133-162 sayılı kararında açıklandığı üzere, koşullu bir düşme nedeni oluşturan "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" müessesesinin objektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/7. maddesi uyarınca diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re"sen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği cihetle; kayden engel sabıkası bulunmayan ve tekrar suç işlemeyeceği kanaati ile hakkında erteleme hükümleri uygulanan sanığa, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul edip etmediği sorularak, sonucuna göre hükümden önce, 08.02.2008 gün ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan, dosya içeriği ile bağdaşmayacak şekilde hakkında CMK‘nın 231. maddesi hükümlerinin uygulanması kabul edip etmeyeceği sorulmayan sanık hakkında, “CMK‘nın 231. maddesinin uygulamasının sanığın açık kabulüne bağlı olduğu, dosya arasında sanığın CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasını kabul ettiğine dair beyanı bulunmadığı“ gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
b)TCK"nın 51/3. maddesi uyarınca erteleme halinde belirlenecek denetim süresinin alt sınırının mahkum olunan hapis cezası süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
c)Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanet Memurluğu‘nun 2011/7121 sırasında bulunan suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken, Bayramiç Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanet Memurluğu‘nun 2011/13 sırasında kayıtlı suça konu çekin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi,
d)Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından hiçbir şekilde uygulanamayacağı, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.