Esas No: 2021/11368
Karar No: 2022/7447
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/11368 Esas 2022/7447 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/11368 E. , 2022/7447 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme, hakaret ve kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığına, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Katılan sanık ... hakkında tehdit suçundan verilmiş bulunan beraat hükmüne yönelen temyiz istemi bulunmadığı ve hükmün kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, anılan suç kapsam dışı bırakılarak yapılan incelemede:
I-Katılan sanıklar ... ve ... haklarında kasten yaralama suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına hükümleri ile katılan sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimin takdirine göre, katılan sanıklar ... ve ...’un temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Katılan sanıklar ... ve ... haklarında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Mala zarar verme suçunun kasten veya olası kast ile işlenebileceği, taksirle işlenmesinin mümkün olmadığı, olası kastla mala zarar verme suçunun işlenebilmesi için, sanığın gerçekleşmesi muhtemel sonuçları öngörmesine rağmen bu sonuçları kabullenmesi, neticenin gerçekleşmesine aldırmaması ve eylemine "olursa olsun" bilinciyle devam etmesi gerektiği, taksirde ise kendi yetenekleri, algılama gücü, tecrübeleri, bilgi düzeyi ve içinde bulunduğu koşullar altında objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olması, ancak neticenin istenmemesine rağmen sonucun meydana gelmesi gerektiği, somut olayımızda; olay günü katılan sanık ...'in yanında yeğeni olan katılan sanık ... ile mağdur ...'nin bulunduğu araç ile kırmızı ışıkta durduğu sırada, aralarında husumet bulunan katılan sanık ...'in kendi aracından inerek önde bulunan katılan sanık ...'in aracının camına yaklaşıp eliyle vurmaya başladığı, katılan sanık ...'ın ne oluyor diyerek aracın kapısını açması üzerine arkadan gelen katılan sanık ...'in katılan sanık ...'a saldırarak darp etmeye başladığı, bu sırada katılan sanık ...'in el frenini çekmeden sürücü koltuğundan inerek olaya müdahale etmeye çalıştığı, katılan sanık ...'in katılan sanık ...'e darp etmeye başlaması üzerine yere düşerek boğuştukları sırada yoldaki eğim nedeni ile aracın hareket etmeye başladığı, aracın karşı yolun köşesindeki kaldırama kadar gittiği ve kaldırıma çarparak durduğu, araçta hasar meydana geldiğinin anlaşılması karşısında, katılan sanıkların araca yönelik bir zarar verme kastları bulunmadığından beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ''etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile'' ibaresinin madde metninden çıkarıldığı, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek sanığın eylemine uyan 5237 sayılı 151. maddesinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar ... ve ...’un temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle, 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 18/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.