17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/17446 Karar No: 2018/15077 Karar Tarihi: 26.11.2018
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/17446 Esas 2018/15077 Karar Sayılı İlamı
17. Ceza Dairesi 2016/17446 E. , 2018/15077 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü; İddianamede, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının 13/02/2014 tarih 2014/201 Suç Eşyası Esas Defter No"lu Emanet Makbuzu’nda yazılı eşya hakkında 5237 sayılı TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine verilmesi talep edilmesine rağmen buna ilişkin bir karar verilmemiş ise de, zamanaşımı süresi içerisinde her zaman hüküm verilmesi mümkün olduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin yazılması gerekirken yazılmaması, 5271 sayılı CMK"nın 232. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendi uyarınca gerekçeli karar başlığında sanığın gözaltında kaldığı tarihin ve sürenin yazılması gerekirken yazılmaması, mahallinde giderilebilir yazım hatası olduğundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 63. maddesi uyarınca sanığın gözaltında geçirdiği sürenin cezasından mahsubuna karar verilmesi gerekirken gözardı edilmesi, infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, Bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderleri ile ilgili infazda tereddüde yol açacak şekilde “Yapılan (27.00) TL yargılama giderinin sanıktan tahsili ile hazineye irat kaydına” şeklinde hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ün temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “Yapılan (27.00) TL yargılama giderinin sanıktan tahsili ile hazineye irat kaydına” ibarelerinin çıkarılarak "Her bir sanığın sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmalarına, her bir sanık için düşen payın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğu takdirde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.