Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1875
Karar No: 2018/6392
Karar Tarihi: 26.06.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1875 Esas 2018/6392 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1875 E.  ,  2018/6392 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalılar ... ve ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını dava konusu taşınmazların borçlu ..."in oğlu, diğer borçlu ..."ın kardeşi ..."a satıldığını belirterek, bu tasarrufların iptalini istemiştir.
    Davalı ... vekili, takip dayanağı senedin neye istinaden alındığının belli olmadığını, davalılar arasında husumet olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı borçlular, duruşmaya katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, dava dayanağı takibin kesinleştiği, borçluların aciz halinin sabit olduğu, davalıların yakın akraba olup değerlerinin çok altında bir bedel ile satışların yapıldığının anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasıdır.
    1-İİK’nun 282. maddesi hükmü gereğince bu tür davalarda, davalı olarak borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Buna göre davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi ve bunlar tarafından devir halinde diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gerektiği açıktır. Taraf ehliyeti dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve resen incelenmesi gereken hususlardandır. Somut olayda borçlu konumundaki ... karardan sonra ölmüş ve mirasçıların bir kısmı ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/179 Esas sayılı dosyası ile mirası red ettiklerini belirtmişlerdir. Öncelikle anılan kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, sonucuna göre taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir.
    2-Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Davalı üçüncü kişi, davacı alacaklının alacağının gerçek olmadığını, davalı borçlu annesi ve kardeşi arasında husumet bulunduğundan tarafların anlaşarak bu takibi yaptıklarını ileri sürdüğünden öncelikle bu husus üzerinde durulmalıdır. Salt takibin kesinleşmiş olması alacağın gerçek olduğu anlamına gelmemektedir. Dosya içeriğinden, davalılar arasında dava konusunun dahil olduğu taşınmazlar ile ilgili olarak davaların görüldüğü bir takım uyuşmazlıkların olduğu sabittir. Dava dayanağı takip bu uyuşmazlaklardan sonra 425.875,189 TL"lik alacağa ilişkin olarak başlatılmıştır. Borç kaynağı bono olmakla birlikte alacaklı ve borçlular bu bonoların neye istinaden verildiği konusunda bir açıklama yapmamış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları üzerinde durulmamıştır.
    Mahkemece, aynı zamanda davanın koşullarından olan takibin gerçek bir alacağa ilişkin olup olmadığı olgusunun araştırılıp değerlendirilmesi yapıldıktan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek oluşucak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    3-Kabule göre, ise dava konusu taşınmazlardan 1371-1625-1453-1459 11.02.211 tarihinde davalı üçüncü kişi
    ... tarafından dava dışı ... isimli şahsa oda ... parseli 26.06.2012 tarihinde yine dava dışı ... isimli şahsa satmıştır.Bu halde davacıdan davayı bu şahıslara yöneltip yönetmeyeceği yada İİK’nın 283/II maddesine göre tazminata dönüştürüp dönüştürmeyeceği sorularak, tazminata dönüşmesi halinde üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu malın o tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekirken bu hususlarında göz ardı edilmesi isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye geri verilmesine 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi