14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1644 Karar No: 2016/7527 Karar Tarihi: 26.09.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1644 Esas 2016/7527 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/1644 E. , 2016/7527 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVACILAR : ... v.d.
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 29.01.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, 26.09.2012 tarihinde vefat eden muris ..."in terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile mirasın davacılar tarafınca hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu"nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi .... daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Somut olaya gelince davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemece dosya içerisinde bulunan murisin borçlu olduğu....davaya davalı sıfatıyla dahil edilmesi, .... bulunan icra dairelerine muris adına takip dosyasının olup olmadığı sorularak olması halinde bu dosyaların dava dosyası içerisine alınıp alacaklılarının davalı sıfatıyla davaya dahil edilmesi, muris adına kayıtlı araç bulunup bulunmadığının ve mirasçıların mirası kabul anlamına gelecek davranışlarının araştırılması, murisin elbirliği halinde malik olduğu 365 ada 80 parsel sayılı taşınmazda hissesine düşen miktarın net şekilde belirlenmesi amacıyla inşaat bilirkişisinden ek rapor aldırılması, murisin....hesabındaki murisin ölüm tarihinden sonraki hesap işlemlerinin açıklatılması, vefat sebebiyle kapama işlemi esnasında hesapta bulunan 6.346,83 TL"nin akıbetinin sorulmasının akabinde murisin terekesinin aktifi ve pasifi belirlendikten sonra terekenin borca batık olup olmadığının tespit edilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Ayrıca, davacılar vekilinin mirasın reddine ilişkin vekaletnamesinde özel yetki bulunmamasına rağmen bu eksiklik tamamlatılmadan yargılamaya devam edilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.